fbpx

Kiracının İlamsız İcra Yolu ile Tahliye İşlemleri

 

Kiracının İlamsız İcra Yolu ile Tahliye İşlemleri

 

Son Güncelleme: 08.12.2023

Kiracının ilamsız icra yoluyla tahliye işlemleri, kira sözleşmelerine uymayan kiracılarla başa çıkmak için ev sahiplerinin başvurduğu hukuki bir süreçtir. Kiracının kira borçlarını ödememesi veya mülkü kötüye kullanması gibi sebeplerle tahliye işlemlerine başvurmak zorunda kalan ev sahipleri için bu yöntem, mülkiyet haklarını korumanın etkili bir yolunu temsil eder.

Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanılmasıyla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği bir sözleşme türüdür. Bu tanım, karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme olduğunu açıkça göstermektedir. İlamsız icra ise kural olarak yalnızca para ve teminat alacaklarına ilişkinken, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 269-276 maddeleri kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesini istisna olarak kabul etmektedir.

Genel bir kural olarak, kiralanan bir taşınmazın tahliye edilebilmesi için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açılması gerekmektedir. Eğer davacı taraf bu davayı kazanırsa, mahkemenin verdiği tahliye ilamı ile ilamlı icra takibi yaparak kiralanan taşınmazın tahliyesini isteyebilir. Ancak İcra ve İflas Kanunu, istisnai olarak, iki durumun varlığında, yani kira bedelinin ödenmemesi ve kira süresinin sona ermesi durumunda, kiraya verenin doğrudan icra mahkemesine başvurarak kiralanan taşınmazın tahliyesini isteyebileceğini öngörmektedir.

 

kiracının İlamsız İcra Yolu ile Tahliye İşlemleri, 2023, 2024, 2025
kiracının İlamsız İcra Yolu ile Tahliye İşlemleri, 2023

 

Kiranın Ödenmemesine Göre İlamsız Tahliye

Kiracının kira yılı içinde iki defa kira borcunu ödemediği durumda, kiraya verenin iki kez ihtarname göndererek kiracıya borcunu ödemesi için bir süre tanıma hakkı bulunur. Bu süre içinde kiracı borcunu ödemezse, kira yılının sona ermesinden itibaren bir aylık süre içinde yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açabilir.

Eğer kiracı muaccel hale gelmiş kira borcunu ödemezse, kiraya veren, ödenmeyen kira alacağını tahsil etmek amacıyla genel haciz yoluyla takip de başlatabilir. İcra ve İflas Kanunu’nun 269-276 maddeleri, kiraya verenin, kiracının kira borcunu tahsil etmenin yanı sıra kiracının kiralanandan tahliyesini istemek için ilamsız tahliye takibi başlatabilmesine olanak tanır.

Bu düzenleme, kiraya verene, kira alacağını tahsil etmenin yanı sıra kiralanan taşınmazın tahliyesini de aynı takipte talep etme kolaylığı sağlar.

İlamsız Tahliye için Takip Talebi

İlamsız tahliye için takip talebi, genel haciz yolu ile yapılan işleme benzerdir. Kiraya veren, ilamsız tahliye takibi için doğrudan icra dairesine başvurur. Birden fazla kiralayanın olduğu durumlarda, ilamsız tahliye takibi için tüm kiralayanların başvuruda bulunması gereklidir, zira kiralayanlar arasında bir zorunlu takip arkadaşlığı ilişkisi bulunmaktadır. Üçüncü bir kişi de kiracıya karşı kiralayan sıfatıyla ilamsız tahliye takibi başlatabilir.

Genellikle yetkili icra dairesi, kiralanan taşınmazın bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Ancak kira alacağı, Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesine göre kiralayanın ikamet ettiği yerde ödenmesi gereken bir borç türüdür, bu nedenle kiralayanın ikamet ettiği yerdeki icra dairesi de yetkilidir.

Yazılı bir kira sözleşmesi varlığı ilamsız tahliye için şart değildir, ancak varsa, bu sözleşmenin aslı veya örneği ile birlikte kiralayan tarafından sunulmalıdır.

Kiralayanın, tahliye talebiyle birlikte hangi aylara ait kira alacaklarını talep ettiğini açıkça belirtmesi gerekmektedir. Kira alacaklarının hangi aylara ait olduğunu belirtmemesi durumunda itiraz edildiğinde bu nedenle itiraz reddedilemez. Hakim, bu durumda kiralayandan hangi aylara ait kira alacaklarının talep edildiğini açıklamasını ister.

Ödeme Emri

Kiraya verenin icra dairesine yaptığı takip başvurusunun ardından, icra dairesi bir ödeme emri hazırlar ve bu emri borçluya gönderir. Takip talebi örnek no:13 olarak gönderilir.

Ödeme emrini alan kiracı, 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. Ayrıca, bu takip yolunda diğerlerinden farklı olarak kiracıya, itiraz süresi dışında ödeme yapması için bir süre verilir. Bu süre, kira ilişkisinin türüne göre değişkenlik gösterir. Konut ve çatılı iş yeri kiraları için 30 gün, ürün kirası için 60 gün ve diğer kiralarda 10 gündür. Ödeme emrinde ödeme süresi belirtilmemişse, kiralayan icra mahkemesinden tahliye talebinde bulunamaz. Ayrıca, ödeme emrinde ödeme süresinin yanlış bir şekilde gösterilmiş olması halinde de, kiralayan tahliye talebinde bulunamaz.

Ödeme Emrine İtiraz Edilmezse

Borçlu, yani kiracı, 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmezse, kira alacakları yönünden takip kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra haciz aşaması, genel haciz işlemleriyle aynıdır. Ancak alacaklı, haciz işlemlerine başlamak için borçlunun kira ilişkisine göre belirlenen on, otuz ve altmış günlük ödeme sürelerinin sona ermesini beklemelidir. Borçlu, bu ödeme süreleri içinde kira borcunu öderse, alacaklı artık haciz işlemlerine başlayamaz ve kiracının tahliyesini isteyemez.

Kiracı ödeme süresinde kira borcunu ödemişse, kiradan sayılmayan faiz, icra giderleri ve avukatlık ücretinin süresinde ödenmemesi nedeniyle tahliye kararı verilemez.

Ancak, kira sözleşmesinde yakıt, elektrik, su ve kapıcı parasının kiracıya ait olduğu yazılıysa, bu giderler de kira bedeline dahildir ve ödeme süresi içinde ödenmezse kiracının tahliyesine karar verilebilir.

Kiracı, ödeme emrine itiraz etmeyip, ödeme süresi içinde ödeme yapmadığı takdirde, kiralayan, ödeme süresinin bitiminden itibaren 6 ay içinde İcra Mahkemesine başvurarak kiracının tahliyesini talep edebilir. Artık borçlu, İcra Mahkemesinde tahliye istemine karşı itirazda bulunma hakkına sahip değildir. Borçlu, ödeme süresinin dolmasının ardından borcu ödese bile kiralayanın tahliyesini isteyebilir.

Ödeme Emrine İtiraz Durumunda

Kiracı, ödeme emrine karşı 7 günlük itiraz süresi içinde itirazda bulunursa, tahliye takibi askıya alınır. Kiracının bu itirazı, yalnızca İcra Dairesine iletilmelidir. Kiracı, kira sözleşmesine veya imzalanan belgelere itirazda bulunabileceği gibi, kira borcunun ödendiğini veya başka bir sebep nedeniyle tahsil edilemeyeceğini ileri sürebilir. Bu itirazı kanıtlamak için, İcra ve İflas Kanunu’nun 269/c maddesinde belirtilen belgeleri sunması gerekmektedir.

Kiracının itirazı alacaklıya tebliğ edildiğinde, alacaklı, itirazın kaldırılması için dava açma hakkına sahiptir ve bu dava için 6 aylık bir süresi vardır. Ancak bu 6 aylık süre, itirazın tebliği tarihinden değil, kiracının ödeme süresinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Yasal ödeme süresi dolmadan tahliye talebinde bulunmak mümkün değildir.

Kira Sözleşmesine İtiraz

Kiracı, kira sözleşmesine ve imzalanan belgelere itiraz ederken bu itirazı net ve açık bir şekilde ifade etmelidir. Aksi takdirde, kiracının kira sözleşmesini kabul ettiği kabul edilir. Örneğin, borçlu, kira sözleşmesine itiraz edip aynı zamanda kira borcunu ödediğini ileri süremez. Ayrıca, “böyle bir imza attığımı hatırlamıyorum” veya “bu imza bana ait olmayabilir” gibi ifadeler kullanması durumunda, kira sözleşmesini kabul ettiği kabul edilir.

Kiracının kira sözleşmesine ve imzaya yönelik itirazı üzerine, kiralayan noter onaylı veya noter tarafından düzenlenen bir sözleşme ile İcra Mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açabilir. Kiracı da kira sözleşmesine dair itirazını noter onaylı veya düzenlenmiş bir belge veya kiralayan tarafından imzalanmış bir belge ile kanıtlayabilir. Ancak, kiralayan belgedeki imzayı reddederse İcra Mahkemesi imza incelemesi yapamaz.

Kiralayanın yukarıda belirtilen belgelerden herhangi birine sahip olmaması veya kira ilişkisinin sözlü olması durumunda, kiralayanın itirazın iptali davası açması gerekmektedir. Genel olarak, kiralayanın Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açabilmesi için kiracıya ihtar göndermiş olması gerekmektedir. Tahliye takibi ile kiracıya gönderilen ihtarlı ödeme emri, Türk Borçlar Kanunu’nun 315 ve 362. maddelerindeki ihtara eşdeğerdir.

Kiracı, tahliye takibine karşı kira borcunu ödediğini veya sair bir nedenle tahsil edilemeyeceğini belirterek itiraz edebilir. Ancak kiracının bu şekilde itiraz etmesi, kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Bu itirazla tahliye takibi durur. Daha sonra kiralayan tarafından açılacak olan itirazın kaldırılması davasında, kiracı ilk itirazlarına sadık kalmalı ve imza itirazı hakkı bulunmamalıdır.

Kira Sözleşmesinin Süresinin Bitmesine Göre Tahliye

Konut ve Çatılı İşyeri Olmayan Taşınmazların Tahliyesi

Konut ve çatılı işyeri bulunmayan taşınmazların kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyesi için başlangıçta yazılı bir kira sözleşmesi gerekmektedir. Sözlü kira sözleşmeleri ile ilamsız tahliye talep etmek mümkün değildir.

Tahliye Talebi

Kiralayan, kira süresinin dolmasından bir ay önce icra dairesine başvurarak kira süresinin sona erdiği gerekçesiyle tahliye işlemi başlatabilir. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 327/2. maddesine göre, taraflar, kira süresinin sona ermesinin ardından açık bir anlaşma yapmadıkları takdirde, kira sözleşmesi belirsiz süreli bir sözleşmeye dönüşür. Kiraya veren, bu süreci başlatmak için tahliye talebinin yanı sıra yazılı kira sözleşmesini de icra dairesine sunmalıdır.

Tahliye Emri

Tahliye talebini alan icra dairesi, kiracıya örnek no: 14 ile tanımlanan tahliye emrini gönderir. Bu tahliye emri içerisinde; tarafların ve gerekliyse temsilcilerinin kimlik bilgileri ve adresleri, kiralan taşınmazın türü ve adresi, kira sözleşmesinin tarihi, kiracının 7 gün içinde itiraz hakkı olduğu ve bu süre içinde itiraz etmemesi ve taşınmazı boşaltmaması durumunda icra dairesi tarafından zorla tahliye edileceği uyarısı yer almaktadır.

Bu prosedür, kira süresinin sona ermesine dayalı ilamsız tahliye talebinin ayrıntılarını içermekte olup, kanunun belirlediği kurallara sıkı sıkıya uymayı gerektirir.

Tahliye Emrine İtiraz

Tahliye Emrine İtiraz Edilmezse

Kiracı, tahliye emrine 7 gün içinde itiraz etmezse takip kesinleşir ve kiracının 15 gün içinde taşınmazı boşaltması gereklidir. Aksi takdirde icra dairesi, kiracıyı zorla taşınmazdan çıkaracaktır. Bu aşamada, kira borcundan kaynaklanan bir takip sürecinden farklı olarak, kiraya verenin icra mahkemesinden tahliye kararı almasına gerek yoktur.

Tahliye Emrine İtiraz Edilirse

Kiracı, tahliye emrine 7 gün içinde itiraz ederse takip durur. Kiracı, itirazını icra dairesine yapmalıdır ve bu itiraz sadece kira sözleşmesinin geçerliliğini, yenilendiğini veya uzatıldığını inkar etme amacı taşıyabilir.

Kiracı, itirazında kira sözleşmesindeki imzayı açıkça inkar etmezse, bu imza kabul edilir. Kiracı, yapmış olduğu itirazlarla bağlıdır. Kiracının kira sözleşmesindeki imzaya itiraz etmesi durumunda, kiralayanın noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesiyle ispatlaması gerekmektedir. Aksi takdirde kiralayan, itirazın iptali davasını Sulh Hukuk Mahkemesinde açmalıdır. İtirazın iptali davasında haksız bulunan taraf İİK m. 275 uyarınca para cezasına çarptırılabilir.

Kiracı, kira sözleşmesinin yenilendiğini veya uzatıldığını noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış ya da kiralayan tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispatlayamazsa, itirazın kaldırılmasına karar verilir.

Kiracı veya kiralayan, itirazın kaldırılmasından sonra umumi hükümlere göre mahkemeye başvurma haklarına sahiptir. Genel mahkemede açılan davada imzayı haksız yere inkar eden taraf, İİK m. 275/5 uyarınca para cezasına çarptırılabilir. Bu nedenle mahkeme süreçlerinin sonuçlarına dikkatle yaklaşmak önemlidir.

Konut, İşyeri Kiralamalarında Taşınmazların Tahliyesi

Konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde taşınmazların tahliyesi, Türk Borçlar Kanunu’nun bazı hükümlerine dayanır. Bu kira türlerinde kira süresinin sona ermesine ve kiracının tahliyesine ilişkin kurallar, belirli koşullara tabidir.

  1. Kira Süresinin Bitimi ve Bildirim Süreleri: Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 347, kira süresinin bitimi ve kiracının tahliyesi ile ilgili önemli düzenlemeler içerir. Kira süresinin bitiminden 15 gün önce kiraya veren, kiracıya bildirimde bulunarak tahliyesini isteyebilir. Aksi takdirde kira sözleşmesi aynı koşullarla bir yıl daha uzamış sayılır. Ancak, on yıllık uzama süresinin sonunda kiraya veren, kira süresinin bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunarak kiracının tahliyesini isteyebilir.
  2. Tahliye Taahhüdü ve İcra Yoluyla Tahliye: Kiraya veren, kiracının yazılı tahliye taahhüdünde bulunması durumunda, kira süresinin bitiminde veya taahhütte belirlenen süre içinde, icra dairesine başvurarak kiracının tahliyesini talep edebilir. Ancak tahliye taahhüdü, kiralananın tesliminden sonraki bir zamanda alınmış olmalıdır. Kira sözleşmesi sırasında yapılan tahliye taahhüdü geçerli kabul edilmez.
  3. Tahliye Takibi ve İtiraz: Kiraya veren, tahliye talebini icra dairesine bildirdiğinde, icra dairesi kiracıya bir tahliye emri gönderir. Kiracı, bu emre 7 gün içinde itiraz etmelidir. Eğer kiracı itiraz etmezse, tahliye takibi kesinleşir ve kiracının 15 gün içinde taşınmazı boşaltması gerekir. İtiraz halinde takip durur. Kiraya veren, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmalıdır.
  4. İtirazın Kaldırılması ve Belgelerin Rolü: Kiraya veren, itirazın kaldırılması davası için icra mahkemesine başvurduğunda, noterlikçe düzenlenmiş, onaylanmış veya tarih ve imzası kiracı tarafından ikrar edilmiş bir kira sözleşmesini ve tahliye taahhüdünü sunmalıdır. Bu belgeler, kira süresinin uzatıldığını veya yenilendiğini ispatlamak için kullanılır. Eğer kiraya veren, bu nitelikteki belgeleri sunamazsa, itirazın kaldırılmasına karar verilecektir.
  5. Mahkeme İşlemleri: Kiracının elinde noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış, veya tarih ve imzası kiracı tarafından ikrar edilmiş bir kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdü yoksa, icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu noktada, belirtilen belgelere dayalı olarak itirazın kaldırılması durumunda, kiracı veya kiraya veren, genel mahkemede mahkeme kararına itiraz etme hakkına sahiptir.

Yukarıda belirtilen kurallar, konut ve çatılı işyeri kiralarının tahliyesi için geçerlidir. İlamsız tahliye ve icra yoluyla tahliye, kira süresinin bitimine, bildirim sürelerine ve belgelere dayalıdır. Bu nedenle kiraya verenler ve kiracılar, bu kuralları dikkate almalıdır.

Bakınız: İşyeri – Dükkan Kiracı Tahliye Davası

Üçüncü Kişinin Taşınmaza Etkisi

Kiralanan taşınmazın tahliye işlemleri sırasında, bazen üçüncü kişilerin de rolü devreye girebilir. Üçüncü kişiler, taşınmazın tahliyesi sürecinde, üzerinde hak iddia edebilirler ve bu iddialarını kanıtlamak için resmi belgelere ihtiyaç duyabilirler. Örneğin, tapu senedi veya noterlik onaylı bir kira sözleşmesi gibi belgeler, üçüncü kişinin haklılığını destekleyebilir.

Eğer üçüncü kişi, taşınmazın kullanımına dair haklı bir iddiada bulunursa ve bu iddiayı belgelerle desteklerse, icra memuru zorla tahliye işlemi gerçekleştiremez. Ancak, üçüncü kişi resmi bir belge sunamazsa, fakat kira sözleşmesinin tarihinden itibaren taşınmazı kullandığını iddia ederse, icra memuru bu iddiayı araştırmakla yükümlüdür.

Eğer icra memuru, üçüncü kişinin iddiasını geçerli bulursa, tahliyeyi erteler ve bu durumu icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi, tarafları davet ederek duruşma düzenler ve iddiaları dinler. Eğer icra mahkemesi, iddianın haklı olduğuna inanırsa, üçüncü kişinin tahliyesini emreder.

Ancak, icra mahkemesi karar verme konusunda net bir sonuca ulaşamazsa, daha az haklı olduğunu düşündüğü tarafı yedi günlük bir süreyle tanır ve bu kişiyi mahkemeye başvurmaya teşvik eder. Eğer bu kişi yedi gün içinde mahkemeye başvurmazsa, iddiasından vazgeçmiş sayılır ve tahliye işlemi devam eder. Mahkemeye başvurulması durumunda ise tahliye işlemi davanın sonuçlanmasına kadar durur.

Üçüncü kişilerin, taşınmazın tahliye sürecinde haklarını savunmak için gerekli adımları atması ve bu süreçte dikkatli olması önemlidir. Özellikle, resmi belgelere dayalı olarak iddialarını desteklemeleri ve gerektiğinde mahkeme sürecine dahil olmaları gerekebilir. Bu tür durumlar, tahliye işlemlerini karmaşıklaştırabilecek faktörlerdir ve dikkatli yönetilmesi gereken önemli konulardır.

Ev Sahibinin Hapsetme Hakkı

Kiralayan, icra takibi başlatmadan önce kiracının taşınmazdaki eşyalara hapis hakkı talebinde bulunarak icra dairesinden yardım isteyebilir. Ancak bu sürecin yürütülmesi belirli prosedürlere tabidir. Kiralayan, kira sözleşmesinin varlığını yazılı bir belgeyle kanıtlamalıdır. İcra dairesi, kiracının ödediği kira dekontları gibi belgelerle kiralayanın hapis hakkını kullanma yetkisini değerlendirmemektedir. Kiralayan, bu hakkını kullanabilmek için gelecek 6 aylık kira alacağının tehlikede olduğunu kanıtlamak durumundadır.

Eğer icra müdürü, kiracının talebini ve belgelerini uygun bulursa, kiracının taşınmazdaki eşyaların hapis hakkına tabi olabileceği bir defter tutar. Bu defterin oluşturulmasından sonra icra dairesi, kiracıya takip başlatması için belirli bir süre tanır. Kiralayan, bu süre içinde, defterde yer alan malları rehin yoluyla takibe alabilir. Eğer kiralayan, kendisine verilen süre içinde bu adımı atmazsa, tutulan defter geçersiz hale gelir.

Kaçırılan eşyaların geri getirilmesi gerektiği bir durumda, kiralayan icra dairesine başvurarak bu eşyaların iadesini talep edebilir. Bu noktada, defterin tutulmuş olması gerekli değildir. Önemli olan, eşyaların zorla veya gizlice alınmış olması ve kiralayanın bu durumu fark etmesinin ardından 15 gün içinde başvuruda bulunmasıdır. Eğer kaçırılan eşyalar iyiniyetli bir üçüncü şahsın elindeyse, kiralayan hapis hakkını gündeme getiremeyecektir. Bu durumda, kiralayanın genel mahkemede bir dava açması gerekecektir.

Önemli Linkler

Sıkça Sorulan Sorular

Kira sözleşmesi ne demektir?

Kira sözleşmesi, bir taşınmazın kiraya verilmesi ve bu kiracının belirli bir kira bedelini ödemesi üzerine kurulan bir sözleşmedir.

İlamsız icra yoluyla tahliye nasıl gerçekleşir?

İlamsız icra, özellikle kira borcunun ödenmemesi ve kira süresinin sona ermesi durumunda, kiraya verenin doğrudan icra mahkemesine başvurarak kiralanan taşınmazın tahliyesini istemesini sağlar.

Kiracının kira yılı içinde iki defa kira borcunu ödemediğinde ne tür bir süreç başlar?

Kiracının kira yılı içinde iki defa kira borcunu ödemediğinde, kiraya veren iki kez ihtarname göndererek kiracıya borcunu ödemesi için bir süre tanır. Bu süre içinde kiracı borcunu ödemezse, kira yılının sona ermesinden itibaren bir aylık süre içinde yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açabilir.

Kiracı muaccel hale gelmiş kira borcunu ödemezse ne yapabilir?

Eğer kiracı muaccel hale gelmiş kira borcunu ödemezse, kiraya veren ödenmeyen kira alacağını tahsil etmek amacıyla genel haciz yoluyla takip de başlatabilir.

İlamsız tahliye için hangi belgeler gereklidir?

İlamsız tahliye için başvururken yazılı bir kira sözleşmesi varlığı ilamsız tahliye için şart değildir, ancak varsa, bu sözleşmenin aslı veya örneği ile birlikte kiralayan tarafından sunulmalıdır. Ayrıca, kiralayanın, tahliye talebiyle birlikte hangi aylara ait kira alacaklarını talep ettiğini açıkça belirtmesi gerekmektedir.

Ödeme emri nedir ve nasıl bir süreç izler?

Kiraya verenin icra dairesine yaptığı takip başvurusunun ardından, icra dairesi bir ödeme emri hazırlar ve bu emri borçluya gönderir. Ödeme emrini alan kiracı, 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. Ayrıca, ödeme süresi belirtilmemişse, kiralayan icra mahkemesinden tahliye talebinde bulunamaz.

Kira süresinin bitimi ve tahliye süreçleri nasıl işler?

Kira süresinin bitimi durumunda kiracının tahliyesi için, kira süresinin bitiminden en az 15 gün önce kiraya veren tarafından bildirimde bulunulması gereklidir. Aksi takdirde kira sözleşmesi bir yıl daha uzar. Kiracının tahliye edilmesi için icra takibi başlatması gerekebilir.

Kiraya veren, kiracının tahliyesini nasıl talep edebilir?

Kiraya veren, kira süresinin bitimi nedeniyle tahliye işlemi başlatmak istiyorsa, kiracıya en az 15 gün önce yazılı bildirimde bulunmalıdır. Eğer taraflar anlaşmazsa, kiraya veren icra takibi başlatabilir.

Üçüncü kişilerin taşınmaz tahliye sürecine etkisi nedir?

Üçüncü kişiler, taşınmazın tahliye sürecinde, üzerinde hak iddia edebilirler. Eğer üçüncü kişi iddialarını belgelerse, tahliye süreci uzayabilir ve mahkeme kararı gerekebilir.

Üçüncü kişilerin kiracıya karşı hakları nelerdir?

Üçüncü kişiler, kiracıya karşı taşınmazı kullanma veya sahiplenme hakkına sahip olabilirler. Ancak, bu haklar mahkeme kararıyla belirlenmelidir ve kira sözleşmesinin sona ermesi, bu hakların sona erdiği anlamına gelmez.

Call Now Button+90 506 718 39 25