İçindekiler
- 1 Kira Tespit Davasında Kararın İcra İşlemine Alınması ve Uygulamalar
- 1.1 Kira Bedeli Anlaşma ile Belirleniyor
- 1.2 Sözleşme Olmadığında Hâkim Kira Bedeline Karar Verir
- 1.3 Beş Yıllık Periyotlarla Kira Bedeli
- 1.4 Mahkeme ve Bilirkişi Heyeti İle Kira Bedeli
- 1.5 Kararlar İlam Olmadığı İçin İlamlı Takip Yapılamaz
- 1.6 Türk Borçlar Kanunu’na Göre İlamlı Takip ve Mahiyeti Üzerine Bilgiler
- 1.7 Kira Tespit Davalarında Faiz İstemi ve İcra Takibi Üzerine Bilgilendirme
- 1.8 Yargıtay Kararı ile İlamlı İcra Takibi ve İtiraz Üzerine Bilgilendirme
- 1.9 Yargıtay Kararı ile İlamlı İcra Takibi ve Feriler Üzerine Bilgilendirme
- 1.10 Yargıtay Kararı ile Tespit İlamının İlamlı İcra Takibi Üzerine Bilgilendirme
- 1.11 Yargıtay Kararı ve İlamlı İcra Takibi Üzerine Bilgilendirme
- 1.12 Önemli Linkler
- 1.13 Sıkça Sorulan Sorular
- 1.13.1 İlamlı İcra Takibi Nedir?
- 1.13.2 Hangi Tür Mahkeme Kararları İlamlı İcra Takibine Konu Olabilir?
- 1.13.3 İlamlı İcra Nasıl Başlatılır?
- 1.13.4 İlamın Kesinleşmesi Ne Anlama Gelir?
- 1.13.5 Hangi Kalemler İlamlı İcra Yoluyla Tahsil Edilebilir?
- 1.13.6 İlamlı İcra Emri Nasıl Tebliğ Edilir?
- 1.13.7 İlamlı İcra Emri Kararına Karşı Nasıl İtiraz Edilir?
- 1.13.8 İlamlı İcra Takibi Sona Erdirilebilir mi?
- 1.13.9 İlamlı İcra Takibi Kaç Yıl Boyunca Devam Eder?
- 1.13.10 İcra Takibi İşlemleriyle İlgili Profesyonel Yardım Gereklidir mi?
Kira Tespit Davasında Kararın İcra İşlemine Alınması ve Uygulamalar
Konut ve çatılı işyeri kiralarıyla ilgili Türk Borçlar Kanunu’nun 344 ve devam eden maddeleri, kira bedelinin nasıl belirleneceğini ve değiştirileceğini düzenlemektedir. Kira Tespit davasında kararın icra işlemlerine alınması ve bununla ilgili uygulamalar hakkında detaylı bilgiye yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Kira Bedeli Anlaşma ile Belirleniyor
Taraflar, yeni kira dönemlerinde uygulanacak kira bedelini serbestçe belirleme hakkına sahiptirler. Ancak bu bedel, bir önceki kira yılındaki tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalama değişim oranını geçmemek koşuluyla belirlenmelidir.
Sözleşme Olmadığında Hâkim Kira Bedeline Karar Verir
Taraflar arasında yeni kira dönemlerinde kira bedeli konusunda anlaşma sağlanmamışsa veya bu konuda bir sözleşme yoksa, kira bedeli bir önceki kira yılındaki tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalama değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenir.
Beş Yıllık Periyotlarla Kira Bedeli
Taraflar arasında anlaşma olsa da olmasa da, beş yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde ve her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalama değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hâkim tarafından hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenir. Her beş yıldan sonra kira bedeli, yeniden düzenlenebilir.
Mahkeme ve Bilirkişi Heyeti İle Kira Bedeli
Mahkeme, kira bedelini tespit ederken, kiralanan mülkü ziyaret eder ve keşif yapar. Bu keşif sonucunda bilirkişi heyeti tarafından verilen bir rapor kullanılır. Mahkeme, bu rapor üzerinden kira bedelini belirlerken bir miktar indirim yapabilir.
Kararlar İlam Olmadığı İçin İlamlı Takip Yapılamaz
Kira bedelinin tespitine ilişkin mahkeme kararları, genellikle ilam niteliğinde değildir. Bu nedenle ilamlı takibe konu edilemezler. Dolayısıyla bu kararlarla ilgili önceki döneme ait kira farklarının tahsil edilmesi için ayrı bir dava açmanız gerekebilir.
Konut ve çatılı işyeri kiralarının belirlenmesi ve değiştirilmesi hakkında Türk Borçlar Kanunu’nun getirdiği düzenlemeler bu şekildedir. Kiracılar ve kiraya verenler arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi ve kira bedelinin tespiti konularında hukuki danışmanlık almak faydalı olabilir.
Dava Açma Süresi: Kira tespit davası, her zaman açılabilir. Ancak, dava yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önce bir tarihte açıldığında veya kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına dair kiracıya yazılı bir bildirimde bulunulmuşsa, dava izleyen yeni kira döneminin sonuna kadar açılabilir. Mahkemece belirlenen kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar.
Takip Hukuku Yönünden: Kira tespit davası sonucu verilen kararlar, temyiz durdurmayan kararlardır. Yani genellikle bu kararlar temyiz yoluyla durdurulmaz. Ancak, icranın geri bırakılması hakkındaki İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesi saklıdır. Bu maddeye göre, nafaka kararları dışında, belirli ilamların icrasının geri bırakılmasına karar verilemez.
Kira tespit davaları, icra takibi konusu yapılamayan ilamlardan biridir. Yargıtay’ın içtihadına göre, kira tespit ilamları kesinleşmeden infaz edilemez. Bu nedenle, kiracı veya kiraya veren, kira tespit davası sonucunda verilen kararı icra takibi yaparak tahsil edemez.
İcra Takibi İstisnaları: Ancak, nafaka kararları dışında kira tespit ilamları, istisnai bir durum olmadıkça kesinleşmeden icra edilemez. İcra ve İflas Kanunu’na göre, kira tespit ilamları bu istisnalara dahil edilmemiştir.
Bununla birlikte, ilam bir bütün olduğundan, ilamın eklentileri de aynı kurala tabidir. İlamın kesinleştiği tarihte, ilamda yer alan tüm alacak kalemleri muaccel hale gelir. Dolayısıyla ilamın kesinleşmesini beklemek icra takibi yapmadan önce önemlidir.
Bu nedenle kira tespit davaları sonucu verilen kararların, ilamlı takip işlemleri için kullanılmadığını unutmamak önemlidir.
Kira tespit davası ve takip hukuku konularında daha fazla bilgi edinmek ve ihtiyaç duyduğunuz takdirde hukuki danışmanlık almak faydalı olabilir.
Türk Borçlar Kanunu’na Göre İlamlı Takip ve Mahiyeti Üzerine Bilgiler
Kira tespit davaları, mahkeme kararları niteliği bakımından eda hükmü içermediğinden ilamlı takibe konu edilmezler. Bu, Türk Borçlar Kanunu tarafından düzenlenmiştir.
Para borcu veya teminat verilmesiyle ilgili ilamların icrası ise İcra ve İflas Kanunu’nun 32. maddesi ve devamındaki maddelerde açıklanmıştır. Buna göre, para borcu veya teminat ilamları icra dairesine verildiğinde, icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde, hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve borcun yedi gün içinde ödenmesi gerektiği belirtilir. Bu süre içinde borç ödenmezse veya hükmolunan teminat verilmezse, icra mahkemesinden, istinaf, temyiz veya iadei muhakeme yoluyla icranın geri bırakılmasına dair bir karar alınmadıkça cebri icra yapılır. Borçlu bu süre içinde mal beyanında bulunmalıdır, aksi takdirde hapis ile tazyik olunur. Borçlu mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa hapis ile cezalandırılır.
İcra ve İflas Kanunu’nun “ilam mahiyetini haiz belgeler” başlığını taşıyan 38. maddesine göre, mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller, para borcu ikrarı içeren noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler ve ilamların icrası hükümlere tabidir.
Ancak, ilamlı takip için ilamın, açıkça eda hükmü içermesi gerekmektedir. Bu nedenle, kira tespit ilamları ilamlı takip için uygun değildir, çünkü tespit kararları eda hükmü içermezler.
Öte yandan, tespit kararının kesinleşmesi sonrasında, bu kararın içerdiği vekalet ücreti ve yargılama giderine dayalı miktarlar ilamlı icra takibi yoluyla tahsil edilebilir. Ancak, bu miktarların icraya konulmasının ardından süresinde itiraz edilmesi durumunda takip iptal edilir.
Kira tespit davaları ve ilamlı takip hukuku konularında daha fazla bilgi almak ve ihtiyaç duyduğunuz takdirde hukuki danışmanlık almak önemlidir.
Kira Tespit Davalarında Faiz İstemi ve İcra Takibi Üzerine Bilgilendirme
Kira tespit davalarında, kesinleşen mahkeme kararı ile belirlenen kira bedeline takipten önce faiz talep edilemez. Bu konuda Yargıtay’ın İçtihadı Birleştirme Kararları ve Genel Kurul Kararları önemli bir rol oynamaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 12.11.1979 tarihli 1/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile, kira tespiti ile ilgili mahkeme kararının kesinleştiği tarihte kira farkı alacağının belirgin ve muaccel hale geleceğini kabul etmiş ve bu nedenle kira farkı alacağının bu tarihten önceki döneme ilişkin faiz talep edilemeyeceğine karar vermiştir.
Aynı doğrultuda, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, 24.11.1995 tarihli ve 1994/2 K. 1995/2 T. Sayılı kararı ile, kira tespiti kararı ile belirgin hale gelen kira farkı alacağına, ihtara gerek kalmaksızın, kira tespit kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Bu nedenle, kira tespit davasının sonucunda mahkeme tarafından hakkaniyet ve nesafete göre tespit edilen kira bedeline ilişkin ilamın icra takibine konu edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi gerekmektedir. Ancak, aynı ilam kapsamındaki yargılama gideri ve vekalet ücreti eda hükmünde olduğundan, kararın kesinleştikten sonra ilamlı icra yoluyla tahsil edilecektir.
Kira tespit davaları ve ilamlı takip hukuku konularında daha fazla bilgi almak veya hukuki danışmanlık ihtiyacınızı karşılamak için uzman bir avukattan yardım almanız önemlidir.
Yargıtay Kararı ile İlamlı İcra Takibi ve İtiraz Üzerine Bilgilendirme
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/5932 Esas ve 2019/3733 Kararına göre, alacaklı tarafından ilamlı icra takibine karşı borçlu, icra mahkemesine başvurarak icra emrinin ilama aykırı olduğu itirazıyla birlikte faiz ve borca kısmi itirazda bulunarak fazla istenen asıl alacağın ve faizin iptalini talep etmiştir.
Kararın incelenmesi sonucunda, takibe dayanak ilamın yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında eda hükmü içermediği, aylık kira bedelinin tespitine ilişkin olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, eda hükmü içermeyen bir kalem ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği kabul edilmiştir. Bu nedenle mahkeme, vekalet ücreti ve yargılama gideri dışındaki kalemler yönünden ilamlı icra takibinin iptaline karar vermelidir.
Bu karar, ilamlı icra takipleri ve itirazlarla ilgili önemli bir hukuki prensibi yansıtmaktadır. İlamlı icra takiplerinde, takip dayanağı olan ilamın içeriği ve eda hükmünün olup olmadığı, takibin yasal dayanağını belirleyebilir. Eda hükmü içermeyen kalemler ilamlı icra takibine konu edilemez ve bu husus mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmalıdır.
Dolayısıyla, kira tespit davaları ve ilamlı icra takipleri sırasında ilamın içeriğinin ve hükmünün dikkatle incelenmesi gerekmektedir. İlamlı takip hukuku ve ilamın yorumlanması konularında daha fazla bilgi almak veya hukuki danışmanlık ihtiyacınızı karşılamak için uzman bir avukattan yardım almanız önemlidir.
Yargıtay Kararı ile İlamlı İcra Takibi ve Feriler Üzerine Bilgilendirme
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2016/4721 Esas ve 2016/6720 Kararına göre, borçlu vekili, İcra Mahkemesi’ne başvurarak dayanak ilamın kira bedelinin tespitine yönelik olduğunu ve bu ilamın eda hükmü içermediğini belirtmiştir. Borcun bir kısmının ödendiği halde bu miktar yönünden de takip yapıldığını ve icra emrindeki faizin borcun doğduğu andan itibaren işletildiğini iddia etmiştir. Oysa faizin ilamın kesinleştiği tarihten itibaren işletilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu nedenle ödeme yapılan kısım ve fazla hesaplanan faizin iptalini talep etmiştir.
Alacaklı vekili ise şikayetin reddini savunmuştur. Mahkeme, dayanak ilamın sadece kira parasının belirlendiğini ve eda hükmünü içermediğini belirterek, birikmiş kira bedelleri için icra takibine başvurulamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar vermiştir.
Ancak Yargıtay, kira tespit ilamlarının eda hükmü içermediğini, dolayısıyla yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi feriler dışında ilamlı icra takibi konusu yapılamayacağını belirtmiştir. Bu nedenle, İcra Mahkemesi’nin, kira alacakları ve faizi için başlatılan takibin iptaline karar vermesi gerektiği vurgulanmıştır. Eda hükmü içeren vekalet ücreti ve yargılama giderini de kapsayacak şekilde tüm takibin iptaline karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Bu karar, ilamlı icra takibi ve ferilerin önemli bir hukuki ilkesini vurgulamaktadır. İlamlı takip hukuku ve ilamın içeriği ile ferilerin yorumlanması konularında dikkatli olunması önemlidir.
Yargıtay Kararı ile Tespit İlamının İlamlı İcra Takibi Üzerine Bilgilendirme
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2017/5411 Esas ve 2018/2834 Kararına göre, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Ancak mahkeme, tespit ilamının ancak ilamlı icraya konu edilebileceğini gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı alacaklı, bir önceki tespit ilamına dayanarak icra takibi başlatmıştır. Ancak Yargıtay kararına göre, eda hükmü içeren ilamlar ilamlı icra takibine konabilirken, tespit hükümleri bir edayı, ifayı içermediği için ilamlı icra konusu olamazlar. Tespit hükmünü içeren ilamların sadece ilamsız icra takibi konusu edilebileceği belirtilmiştir. Ancak, tespit ilamının eda hükmü içeren yargılama giderlerine ilişkin bölümü ilamlı icra takibi için geçerli olabilir.
Bu karar, tespit ilamı ve ilamlı icra takibi konularında dikkat edilmesi gereken önemli bir hukuki ilkeyi vurgulamaktadır. İlamsız icra takibi ve ilamlı icra takibi ayrımını anlamak, hukuki işlemleri doğru bir şekilde yönlendirmek için önemlidir.
Yargıtay Kararı ve İlamlı İcra Takibi Üzerine Bilgilendirme
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/3472 Esas ve 2018/8015 Kararına göre, alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak, alacak kalemlerinin nasıl hesaplandığı açıklanmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptali talep edilmiştir. Ancak mahkeme, takipte usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir.
Yargıtay kararına göre, İcra ve İflas Kanunu’nun 32. maddesi para borcuna veya teminat verilmesine dair ilamları düzenler ve bu ilamlar icra dairesine verildiğinde icra emri tebliğ edilir. İİK’nın “ilam mahiyetini haiz belgeler” başlıklı 38. maddesi de mahkeme huzurunda sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hükümlerine tabi olduğunu belirtir. Bu hükümler, hangi belgelerin ilamlı takip için kullanılabileceğini ve hangi belgelerin eda hükmü içermediğini açık bir şekilde tanımlar.
Karara göre, ilamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümünü içerir ve bu kısım aynen infaz edilir. İcra mahkemesince hükmün yorum yoluyla değiştirilmesi veya yeniden belirlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle ilamın içeriği ve hükmü dikkatle incelenmelidir.
Karar, takip sırasında hangi belgelerin ilamlı icra takibi için kullanılabileceğini ve hangi belgelerin eda hükmü içermediğini anlamak açısından önemli bir örnek sunmaktadır. Hukuki işlemler yapmadan önce, bir hukuk profesyonelinin rehberliğinden yararlanmak önemlidir. Ayrıca, ilamın kesinleşmesi durumunda sadece hüküm bölümündeki alacaklar icra yoluyla talep edilebilir.
Önemli Linkler
Sıkça Sorulan Sorular
İlamlı İcra Takibi Nedir?
İlamlı icra takibi, bir mahkeme kararı (ilam) kullanılarak borçlunun alacaklıya borcunu ödemesi için yapılan hukuki bir işlemdir. İlam, ödeme emri veya icra emri şeklinde icra dairesi tarafından borçluya tebliğ edilir.
Hangi Tür Mahkeme Kararları İlamlı İcra Takibine Konu Olabilir?
İcra takibi, alacaklı tarafından alacakların tahsil edilmesi amacıyla başlatılır. Bu alacaklar, çoğu zaman sulh hukuk mahkemesi veya asliye hukuk mahkemesi kararlarına dayanır. Örnek olarak kira alacakları, tazminat kararları ve borç hükümleri gösterilebilir.
İlamlı İcra Nasıl Başlatılır?
İlamlı icra takibi başlatmak için, alacaklı tarafından ilam ve ilgili belgelerle birlikte bir icra dilekçesi hazırlanır ve ilgili icra dairesine başvurulur. Bu dilekçe, icra dairesinin işlemleri için gereken ilk adımdır.
İlamın Kesinleşmesi Ne Anlama Gelir?
İlamın kesinleşmesi, kararın temyiz süresinin sona ermesi veya temyizden dönen kararın kesinleşmesi anlamına gelir. İcra takibi, genellikle ilamın kesinleşmesinin ardından başlar. Kesinleşme, ilamın artık değiştirilemez ve uygulanabilir olduğu anlamına gelir.
Hangi Kalemler İlamlı İcra Yoluyla Tahsil Edilebilir?
İlamlı icra yoluyla tahsil edilebilen kalemler, ilamın hüküm bölümünde yer alan miktarlardır. Bu genellikle ana alacak miktarını içerir. İcra yoluyla takip edilebilen diğer kalemler arasında yargılama giderleri, vekalet ücretleri ve faizler de olabilir.
İlamlı İcra Emri Nasıl Tebliğ Edilir?
İcra emri, icra dairesi tarafından borçluya tebliğ edilir. Tebliğ işlemi, icra memuru tarafından yapılır ve borçlu ya da borçlunun vekiline teslim edilir. İcra emrinin tebliğ edilmesi, borçlunun icra takibi hakkında bilgilendirilmesi anlamına gelir.
İlamlı İcra Emri Kararına Karşı Nasıl İtiraz Edilir?
İlamlı icra emri kararına karşı borçlu, belirli bir süre içinde icra mahkemesine itiraz edebilir. Bu itiraz, icra emri kararının iptali veya değiştirilmesi için yapılır. İtiraz, kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bir hafta içinde yapılmalıdır.
İlamlı İcra Takibi Sona Erdirilebilir mi?
İlamlı icra takibi, borçlunun borcu ödemesi veya taraflar arasında sulh sağlanması durumunda sona erer. Alacaklı, borcun tamamen tahsil edildiğini beyan etmelidir. Ayrıca, borçlu ve alacaklı arasında anlaşma sağlanması durumunda da icra takibi sona erebilir.
İlamlı İcra Takibi Kaç Yıl Boyunca Devam Eder?
İlamlı icra takibi, Türk Borçlar Kanunu’na göre genellikle on yıl süresince devam eder. Ancak, bu süre, ilamın içeriğine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. İcra takibinin ne kadar süreceği, ödenmeyen alacağın miktarına ve ödeme planına bağlıdır.
İcra Takibi İşlemleriyle İlgili Profesyonel Yardım Gereklidir mi?
İcra takibi işlemleri karmaşık olabilir ve yasal süreçler gerektirebilir. Bu nedenle, bir avukat ya da uzman bir profesyonelden yardım almak, işlemlerin düzgün bir şekilde yürütülmesini sağlar.