fbpx

Yardım Nafakası

yardım nafakası, türk medeni kanunu, tmk m 364, 365, 366; 2024; 2025; 2026

 

Yardım Nafakası

 

Yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun Aile Bölümü’nün Nafaka Yükümlülüğü kısmında (TMK m.364-366) ele alınmıştır. Yardım nafakası, hem alacaklı hem de borçlu açısından belirli koşullar ve şartlar altında talep edilebilir ve yargı mercileri tarafından belirlenen miktar ve şartlarda ödenir.

Yardım Nafakası Kapsamı ve Şartları

Yardım nafakası, ekonomik zorluklarla karşılaşan veya kendi gelirleriyle geçimini sağlayamayan kişilere, diğer aile üyelerinin maddi imkanları ölçüsünde yapılacak finansal destek olarak tanımlanır. Bu tür bir destek, ahlaki bir yükümlülük olarak kabul edilir ve zamanla yasal bir düzenlemeye kavuşturulmuştur.

Üstsoy ve altsoy ile kardeşlere, refah içinde olmaları koşuluyla, süresiz bir şekilde yardım nafakası verilebilir. TMK’nın 365. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, yardım nafakası alacaklısına destek sağlayan resmi veya kamuya yararlı kurumlar, nafaka yükümlülerine karşı yardım nafakası davası açabilirler.

Eğer nafaka talep eden kişi kendi kusuru ile yoksulluğa düşmüşse, nafaka borçlusu bu yükümlülükten muaf tutulabilir. Aile bağlarının zayıf olması, nafaka borçlusunun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Borçlunun mali durumu ve iyi niyet kuralına uygun bir oran belirlenmelidir. Yargıtay kararlarına göre, nafaka yükümlülüğü borçlunun mali durumunu zor duruma sokmamalıdır.

Yardım Nafakasının Özellikleri

Miras İle İlgili Hususlar

  • Nafaka alacağı, kişiye bağlı bir hak olduğu için, miras bırakanın ölümüyle talep hakkı mirasçılara geçmez. Ancak, hak sahibinin sağlığında kendisine ödenmeyen nafaka alacağı, terekeye dahil olur ve mirasçıları tarafından talep edilebilir.
  • Nafaka yükümlülüğü de mirasçılara geçmez. Nafaka yükümlüsünün sağlığında ödemediği nafaka borçları, terekeye dahil olur ve mirasçıları tarafından ödenir. Yargıtay, nafaka yükümlüsü davalının vefat eden eşinin varisi olduğu ve alacaklı sıfatına da sahip olduğu durumda, yükümlülüğün miras payı oranında düşeceğini belirtir.

Devir ve Haciz

  • Nafaka talebi, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan üçüncü kişiye devredilemez. Türk Borçlar Kanunu’nun 183. maddesinde atıf yapılan devir yasağı, nafaka alacağında da geçerlidir.
  • Nafaka alacakları haczedilemez. İlama dayalı nafaka alacağı haczedilemezken, sözleşmeye dayalı ise kısmen haczedilebilir.

Takas ve Vazgeçme

  • Nafaka borçlusu, yardım nafakası borcunu alacağına karşılık takasa konu edemez. Nafaka alacaklısının rızası olmadan muaccel olmuş bir borcunu alacağıyla takas edemez.
  • Doğmamış nafaka alacağından vazgeçilemez. Ancak, işlemiş nafaka alacağından vazgeçilebilir.

Kamu Düzeni

  • Yardım nafakası, kamu düzenine ilişkindir. Tarafların yabancı olması, Türk mahkemelerinin davaya bakmaya yetkili olması sonucunu değiştirmez.

 

yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu, Tmk 364, TMK 365, TMK 366; 2024; 2025; 2026
yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu, Tmk 364, TMK 365, TMK 366; 2024;

 

Yardım Nafakası Yükümlüleri

Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre, yardım nafakası yükümlülüğü taşıyan kişiler belirli sınırlar içerisinde tutulmuştur. TMK’nın 364. maddesine göre, üstsoy ve altsoy kan hısımları ile kardeşler yardım nafakası yükümlüsüdür. Bu yükümlülük çift yönlüdür; yani ebeveynler çocuklarına veya evlat edinenler evlat edindikleri kişilere karşı nafaka ödemekle yükümlü olduğu gibi, çocuklar da ebeveynlerine veya evlat edindikleri kişiler de evlat edinenlere karşı nafaka ödemekle yükümlüdür.

Örneğin, bir torun büyükbabasına nafaka vermekle yükümlü olduğu gibi, aynı zamanda büyükbabasından da nafaka talep etme hakkına sahiptir. Yargıtay’ın 2004 tarihli bir kararında, yardıma muhtaç torunların TMK’nın 364. maddesinde belirtilen unsurları taşıdıkları ifade edilmiştir. Ancak, dava açılmayan diğer potansiyel nafaka yükümlülerinin varlığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir.

Kardeşler Arasındaki Nafaka Yükümlülüğü

Kardeşlerin birbirlerinden nafaka talep edebilmeleri için TMK’nın 364/2 maddesi uyarınca “refahta bulunma” koşulu aranmaktadır. Yargıtay’ın 1985 tarihli bir kararında, “refah halinde olma” unsuru, kazancı toplumsal çevresine göre gösterişli sayılabilecek şeyleri satın almaya yetecek olan ve normal ihtiyaçları dışında her şeyi temin edebilecek güçte olan kişilerin refah hali içinde olduğu şeklinde tanımlanmıştır.

Tam kan kardeş olmanın yanı sıra, yarım kan kardeşler de birbirlerinden nafaka talep edebilirler. Ancak, diğer kan hısımları ve kayın hısımları arasında yardım nafakası yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Evlat Edinme ve Nafaka Yükümlülüğü

Evlilik dışı doğan bir çocuk, annesi ile doğumla hukuken bağ kurar ve annesi ile onun üstsoyundan nafaka talep edebilir. Babası ile ise, anne ile evlilik (TMK m.292), tanıma (TMK m.295) veya babalık davası (TMK m.303) yoluyla soy bağı kurulabilir. Bu durumda, babasından ve onun üstsoyundan da nafaka talep edebilir. Eğer baba ile çocuk arasında soy bağı kurulmazsa, babanın çocuğa nafaka ödeme yükümlülüğü doğmaz. Evlat edinme işlemi ile evlatlık ve evlat edinen arasında soy bağı kurulur ve evlatlık evlilik içi doğmuş gibi kabul edilir.

Evlat edinme işlemi gerçekleştiğinde, evlat edinilenin biyolojik anne ve babasının bakım yükümlülüğü evlat edinene geçer. Eğer evlat edinilen ergin olduktan sonra eğitimi devam ediyorsa, bu aşamada evlat edinenin bakım borcu devam eder.

Bakım nafakası, aileyi oluşturan eş ve çocukların bakımı amacıyla yapılan mali katkıyı ifade eder. Evlat edinme işlemiyle evlat edinilen ile evlat edinen de bir aile kurumunu oluşturur. Yardım nafakası ise, zarurete düşen veya düşecek olan yakın hısımlara karşı yapılan yardımı ifade eder. Bu nedenle eğitimi devam eden evlat edinilen ergin çocuk lehine bakım nafakasına hükmedilir. Eğer yardım nafakası şartları oluşmuşsa, ergin çocuk yardım nafakası talep edebilir.

Yardım nafakasında karşılıklılık esası bulunduğundan, evlat edinen de evlat edinilenden talepte bulunabilir. Nafaka yükümlülüğü açısından, evlatlığa karşı evlat edinenler birinci sırada yer alırken, biyolojik ailesi ikinci sırada yer alır. Bu durumda, biyolojik ailenin nafaka yükümlülüğü ortadan kalkmaz.

Yardım Nafakası Yükümlülük Sırası

Türk Medeni Kanunu’nun 365. maddesinin 1. fıkrasında belirtildiği üzere, yardım nafakası davası, mirasçılık sırasına uygun olarak açılır. Kanun kapsamında belirlenen mirasçılık sıralamasına göre, öncelikle altsoydan yardım nafakası talep edilir. Davacının altsoyu mevcutken kardeşine dava açması uygun bulunmamaktadır. Ancak, çocukların mali durumları babalarına nafaka ödemeyecek durumda ise, kardeşinden nafaka talep edilebilir. Yargıtay da bu mirasçılık sırasının takip edilmesi gerektiğini kabul etmektedir.

Eğer mirasçılık sırasında altsoy bulunmazsa, dava üstsoya yöneltilir. Nafaka alacaklısı, öncelikle çocuğuna veya torununa, eğer bunlar mevcut değilse anne veya babasına, onlar da yoksa refah içinde bulunan kardeşlerine ve daha sonra büyükanne veya büyükbabasına başvurabilir. Birden fazla yükümlünün aynı sırada bulunması durumunda, ödeme güçleri oranında nafaka paylaştırılır. Mirasçılık sırasında bir önceki sırada nafaka borçlusu varken, ondan sonraki sırada bulunan nafaka yükümlüsüne başvurulamaz. Yargıtay’ın bu konuda kararları bulunmaktadır.

Ek olarak, boşanan bir eş, şartlar oluştuğu takdirde, eşine karşı yoksulluk nafakası davası açmadan önce üstsoyundan yardım nafakası talep edemez. Bakım nafakasının, yardım nafakasına göre öncelikli olduğu durumlar söz konusudur.

Yardım Nafakası Talebinde Bulunabilecek Kişiler ve Koşullar

Yardım nafakası yükümlülüğü karşılıklıdır. Üstsoy ve altsoy kan hısımları ile kardeşler, refah içinde oldukları koşulunda birbirlerinden nafaka talep edebilirler. Ancak, “yansoy hısımlığı” kavramı sadece kardeşler için geçerlidir ve amca, dayı, hala, teyze gibi diğer yansoy hısımları ile yeğenler arasında nafaka talep edilemez.

Çocuklar için yardım nafakası talep edilebilmesi, çocuğun zarurete düşmüş olmasını gerektirir. Ancak, çocuk lehine hükmedilecek bakım nafakasında böyle bir şart aranmaz. Evlatlık, evlat edinenden, evlat edinen de evlatlığından yardım nafakası talep edebilir. Bu durum, yardım nafakasının karşılıklılık ilkesini içerdiğini gösterir.

Türk Medeni Kanunu’nun 365. maddesinin 4. fıkrasında düzenlendiği üzere, nafaka alacak kişinin bakımını üstlenen kurumlar da nafaka davası açabilir. Ayrıca, TMK’nın 366. maddesine göre, bakıma muhtaç kişilerin bakımı, bu görevi üstlenmiş kurumlar tarafından yapılır. Kurum, yaptığı masrafları, nafaka alacaklısına karşı nafaka yükümlülüğü bulunan hısımlardan talep edebilir.

Yoksulluk Şartı

Yardım nafakası talep edebilmek için, nafaka alacaklısının kendi imkanlarıyla geçimini sağlayamayacak durumda olması veya yardım edilmezse yoksulluğa düşecek olması yeterlidir. Yoksulluk, bireyin temel ihtiyaçlarını (yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim) karşılayacak düzeyde gelire sahip olmaması olarak tanımlanır.

Nafaka talep eden kişinin, kendi mal varlığını tüketmiş olması ve tüm çabalarına rağmen ihtiyaçlarını karşılayamamış olması gerekmektedir. Çalışma gücü ve imkanları varken çalışmayıp yoksulluğa düşen veya mallarını hileli yollarla devreden kişiler yardım nafakası talep edemezler.

Özel Durumlar

  • Eğitimine devam eden ergin çocuklar, öğrenimlerine devam ettikleri sürece ve çalışıp para kazanamadıkları için anne ve babalarından yardım nafakası talep edebilirler. Lisans, yüksek lisans veya meslek değişikliği gerektiren durumlar dahil olmak üzere, eğitimlerinin devamı süresince nafaka talebinde bulunabilirler.
  • Açık öğretimde okuyan öğrenciler de yardım nafakası alabilirler.
  • Üniversite öğrencileri için nafaka miktarı belirlenirken, öğrencinin ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün mali durumu dikkate alınır.
  • Askerlik görevini yerine getiren ergin çocuklar, geçimlerini sağlayamayacakları için yardım nafakası talebinde bulunabilirler.
  • Reşit olan çocuklar, eğitim süreleri bitmiş ve yoksul durumda kaldıkları takdirde, anne ve babalarından ve diğer üst soy hısımlarından nafaka talep edebilirler.

Bu koşullar altında, yardım nafakası talebinde bulunacak kişilerin durumları ve ihtiyaçları dikkatlice değerlendirilmelidir.

Yardım Nafakası Borçlusunun Yükümlülükleri ve Koşulları

Yardım nafakası borçlusu, nafaka alacaklısına ödeme yaparken kendi mali durumunu zor duruma düşürmeden hayatını sürdürebilmelidir. Ödeme gücü, borçlunun geliri ve mal varlığı dikkate alınarak belirlenir, ancak eşinin geliri ve mal varlığı hesaba katılmaz. Borçlunun bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler varsa, bu durum da hâkim tarafından dikkate alınır.

Yoksulluk Nafakası ve Bakım Nafakası

Yoksulluk nafakası alan eş, yoksulluk koşulları devam ettiği sürece yardım nafakası talebinde bulunamaz. Benzer şekilde, bakım nafakası önceliklidir ve borçlunun ödeme gücü varken yardım nafakası talep edilemez. Boşanma davalarında, lehine yoksulluk nafakası kararı verilip verilmediği, talep edilip edilmediği ve talep hakkının olup olmadığı incelenir. Yoksulluk nafakası talep hakkı varsa ve talep edilmemişse, yararına ne kadar yoksulluk nafakası verilebileceği değerlendirilerek karar verilir.

Kardeşlerden Nafaka Talebi

Kardeşlerden nafaka talep edilebilmesi için, kardeşlerin refah içinde yaşamaları gerekir. ‘Refahta olma’ durumu, kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde para kalması ve nafaka alacaklısının nafakasını mali sıkıntıya düşmeden ödeyebilmesi olarak değerlendirilir. Yargıtay, refah durumunun hâkimin takdirine bırakıldığını ve kişinin gereksinimlerini aşan bir gelire sahip olmasının refah içinde olduğunu gösterdiğini belirtir.

Yurtdışında Çalışan İşçiler

Yurtdışında çalışan işçilerin kazançları, yaşadıkları ülkenin ekonomik ve sosyal koşulları göz önünde bulundurulduğunda, varlıklı bir yaşam sürdürmelerini sağlamayabilir. Yargıtay, yurtdışında çalışan işçilerin, Türkiye’ye göre yüksek görünen kazançlarının, zorluklarla biriktirildiği ve refah içinde yaşadıklarını göstermediğini vurgulamıştır.

Yardım Nafakasının Belirlenmesi ve Ödeme Şartları

Nafaka Miktarının Tespiti

Yardım nafakası, alacaklının temel yaşam gereksinimlerini karşılayacak şekilde belirlenir. Bu miktar, alacaklının asgari yaşam koşullarını sürdürebilmesi için gerekli olan seviyede olmalıdır. Nafaka alacaklının yardım edilmezse yoksulluğa düşeceği durumlar için de talep edilebilir. Nafaka miktarı, alacaklının ihtiyaçları ile borçlunun mali kapasitesi arasında adil bir denge kuracak şekilde hâkim tarafından belirlenir. Bu süreçte, tarafların maddi durumlarının yanı sıra ülkenin ekonomik koşulları da göz önünde bulundurulur.

Ödeme Yöntemi

Yardım nafakası genellikle nakit ve bir defada ödenir. Ödeme Türk Lirası cinsinden yapılabilir, ancak tarafların anlaşması durumunda yabancı para cinsinden de ödeme yapılabilir. Nadiren, alacaklının borçlunun evinde bakımı şeklinde ayni ödeme de mümkündür. Bu durum, diğer seçeneklerin mümkün olmadığı özel durumlarda tercih edilir. Hâkim, gerekli görürse, nafakanın gelir şeklinde ödenmesine ve ilerleyen yıllarda ödenecek tutarları belirleyebilir.

Ödeme Zamanlaması

Yardım nafakasının ödeme zamanı kanunen belirlenmemiştir. Taraflar, ödeme takvimini kendi aralarında belirleyebilirler veya hâkim, her iki tarafın durumunu dikkate alarak ödeme zamanını tespit edebilir. Genel uygulamada, nafakanın her ayın başında peşin olarak ödenmesine karar verilir.

Nafakanın Değişimi ve Sona Ermesi

Nafakanın Artırılması, Azaltılması veya Kaldırılması

  • Değişen Koşullar: Hâkim, mali durumlar ve ihtiyaçlar gibi değişen koşulları dikkate alarak nafaka miktarını artırabilir, azaltabilir veya tamamen kaldırabilir.
  • Nafaka Borçlusunun Durumu: Borçlunun mali durumunun kötüleşmesi veya ödeme gücünün azalması gibi durumlarda, nafaka miktarının azaltılması veya kaldırılması talep edilebilir.
  • Nafaka Alacaklısının Durumu: Alacaklının kendi geçimini sağlayabilecek duruma gelmesi halinde, nafaka tamamen kaldırılabilir.

Yardım Nafakasının Başlangıcı ve Sona Ermesi

  • Başlangıç Tarihi: Nafakanın başlangıç tarihi, davanın açıldığı tarihtir.
  • Vefat Durumu: Nafaka alacaklısı veya borçlusunun vefatı halinde, nafaka kendiliğinden sona erer.
  • Yoksulluk veya Bakım Gücünün Değişmesi: Yoksulluk halinin son bulması veya bakım gücünün değişmesi gibi durumlarda, mahkeme kararıyla nafaka sonlandırılabilir.
  • Evlenme Durumu: Nafaka alacaklısının evlenmesi durumunda, yeni eşin bakım yükümlülüğü nedeniyle nafaka sona erer.
  • Evlatlık İlişkisinin Sona Ermesi: Evlatlık ilişkisinin mahkeme kararıyla sona ermesi durumunda, ilişkiden doğan haklar da sona erer.

İspat Yükü

  • Alacaklının Yükü: Nafaka alacaklısı, yoksulluk durumunu ve hısımlık bağını ispat etmelidir.
  • Borçlunun Yükü: Nafaka borçlusu, mali durumunun nafaka ödemeye imkan vermediğini ispat etmelidir.
  • Miktar Değişikliği Davaları: Nafaka miktarının değişmesi talebinde bulunan taraf, durumun değiştiğini ispatlamalıdır.

Zamanaşımı

  • Dava Açma ve İcra Takibi: Nafaka alacaklısı, dava açmaz veya icra takibi başlatmazsa, geriye dönük olarak en fazla 5 yıl için nafaka talep edebilir.
  • Zamanaşımı Süresi: Nafakanın muaccel olduğu tarihten itibaren 10 yıllık bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır.

Yardım Nafakası Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Yetkili Mahkeme

Yardım nafakası davalarında yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesi olarak kabul edilir. Yargıtay, taraflardan birinin ikametgahının bulunduğu mahkemenin yetkili olduğunu belirtmiştir. Bu, alacaklıların dava açma konusunda seçim hakkına sahip oldukları anlamına gelir; yani alacaklılar isterlerse kendi yerleşim yerlerindeki mahkemede ya da borçlunun ikametgâhının bulunduğu yerdeki mahkemede dava açabilirler.

Görevli Mahkeme

Yardım nafakası davalarına bakmakla görevli olan mahkeme, aile mahkemesidir. Ancak, aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde, asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla bu tür davaları ele alır. Yargıtay, talep konusu alacağın Aile Hukuku’ndan kaynaklandığını belirterek, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu vurgulamıştır.

Önemli Linkler

Sıkça Sorulan Sorular

Reşit çocuğun yardım nafakası talebi ne demektir? Nasıl talep edilir?

Reşit (ergin) bir çocuğun yardım nafakası talebi, eğitimine devam ettiği sürece ve çalışıp para kazanamadığı durumlarda söz konusu olabilir. Bu durumda, ergin çocuk, anne ve babasından ya da diğer üst soy hısımlarından yardım nafakası talep edebilir.
Talep, nafaka alacaklısının geçimini sağlayamadığı ve eğitimine devam ettiği durumları ispat etmesi gereken bir dava yoluyla gerçekleştirilir. Eğitimine devam eden ergin çocuk, kendi adına veya vekili aracılığıyla mahkemeye başvurarak, anne babasından bakım nafakası talebinde bulunabilir.

Okuyan çocuğa yardım nafakası verilir mi?

Okuyan çocuğa yardım nafakası verilmesi, çocuğun eğitimine devam ettiği sürece ve eğitim nedeniyle çalışıp para kazanamadığı durumlarda mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 328. maddesinin 2. fıkrasına göre, eğitimine devam eden ergin çocuk, makul bir süre zarfında anne ve babasından yardım nafakası talep edebilir. Bu durum, çocuğun lisans, yüksek lisans eğitimi alması veya meslek değişikliği gerektiren durumlar gibi eğitimine devam ettiği herhangi bir durumu kapsayabilir.

Babaya (erkeğe) yardım nafakası verilir mi?

Babaya (erkeğe) yardım nafakası verilmesi, baba yoksulluğa düşmüş ve kendi geçimini sağlayamayacak durumda olduğunda mümkündür. Türk Medeni Kanunu’na göre, yardım nafakası yükümlülüğü cinsiyet ayrımı gözetmeksizin üstsoy ve altsoy arasında karşılıklıdır. Dolayısıyla, eğer baba yoksulluk içindeyse yardım nafakası talep edebilir. Ancak, bu durumun mahkeme tarafından incelenerek karara bağlanması gerekir.
Call Now Button+90 506 718 39 25