fbpx

Yoksulluk Nafakası

yoksulluk nafakası, türk medeni kanunu, madde 175, tmk; 2024; 2025; 2026

 

İçindekiler

Yoksulluk Nafakası

 

Yoksulluk Nafakası Nedir?

Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonucunda hak kazanılan bir haktır ve boşanma kararının verilip kesinleşmesi gerekmektedir. Boşanma davası ile birlikte talep edilen yoksulluk nafakası, dava süresince karar verilmesi durumunda tedbir nafakası olarak adlandırılır. Boşanma davası ile talep edilen yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Boşanma davasından ayrı olarak talep edilen yoksulluk nafakası ise, davanın açıldığı tarihten itibaren başlar.

Madde 175: Boşanma sonucu maddi sıkıntıya düşecek olan taraf, eğer kusuru daha ağır değilse, diğer tarafın mali kapasitesine bağlı olarak sürekli bir nafaka talep edebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru önemli değildir.

Yoksulluk Nafakasının Hukuki Niteliği

Türk Borçlar Kanunu’nda borcun üç ana kaynağı belirtilmiştir: sözleşmeler, haksız fiiller ve sebepsiz zenginleşme. Yoksulluk nafakasından doğan borç ilişkisi, bu üç sebepten farklı olarak, aile hukukuna özgü bir hukuki ilişkiye dayanır. Nafaka borcu, doğrudan kanunun yüklediği bir yükümlülüktür ve kaynağı kanundur. Yoksulluk nafakası, evlilik ilişkisine dayalı, boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm doğuran, aile hukukuna özgü bir talep hakkıdır. Bu hak, aynı zamanda kişiye sıkı şekilde bağlı bir alacak hakkıdır.

Yoksulluk Nafakasının Dayandığı Esaslar

Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesine göre, eşlerin evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak, çocukların bakımına ve eğitimine özen göstermek gibi yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülükler evlilik birliği devam ettiği sürece geçerlidir. Boşanma ile bu yükümlülükler sona erer. Ancak, boşanma sonrasında da bazı yükümlülüklerin devam etmesi gerektiği düşünülmektedir. Yoksulluk nafakası, boşanma sonrasında ekonomik düzeyin korunmasını amaçlar ve tarafların önceki yaşam standartlarını değil, yoksulluğa düşmelerini engellemeyi hedefler.

Yoksulluk Nafakası ile Boşanma Sonucu Hükmedilen Maddi Tazminat Arasındaki Farklar

Yoksulluk nafakası ve maddi tazminat, aile hukukunda benzer ama farklı kurumlardır. Maddi tazminat, boşanmada kusurlu olan eşe karşı talep edilir ve boşanmanın maddi sonuçlarını düzenler. Yoksulluk nafakasında ise kusurun ağırlığı önemli değildir ve sosyal, ahlaki amaçlar gözetilir. Maddi tazminat, zararın maddi olarak telafisi için verilirken, yoksulluk nafakası, zor durumdaki eşe yardım niteliğindedir. Her iki talep aynı davada bir arada bulunabilir, ancak maddi tazminat talebi kabul edilen eş için yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, ekonomik durumu göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.

 

yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu, TMK, 175; 2024; 2025; 2026
yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu, TMK, 175; 2024;

 

Yoksulluk Nafakasının Koşulları

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde belirtilen koşulların bir arada bulunması gerekmektedir. Bu koşullar şunlardır:

  1. Boşanmanın Gerçekleşmiş Olması: Boşanma, eşlerin kanuni sebeplere dayanarak açtıkları dava sonucunda, mahkeme kararı ile evlilik birliğinin sona erdirilmesidir. Yoksulluk nafakasının bir koşulu olarak boşanmanın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu, resmi bir evlilik olmalı ve kanuni şekil şartlarına uygun olarak gerçekleşmiş olmalıdır. Fiili birliktelikler sonucu ayrılıklarda yoksulluk nafakası talep edilemez.
  2. Talepte Bulunulmuş Olması: Yoksulluk nafakası, talep üzerine hükme konu olabilir. Hakim, yoksulluk nafakasına re’sen karar veremez. Talep, boşanma davası devam ederken veya boşanma gerçekleştikten sonra yapılabilir.
  3. Yoksulluğa Düşme veya Tehlikesi: Boşanmanın gerçekleşmesiyle bir tarafın yoksulluğa düşmesi veya yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması gerekmektedir. Bu, boşanma sonucu ekonomik durumunun kötüleşmesi anlamına gelir.
  4. Kusur Koşulu: Yoksulluk nafakası talep eden tarafın kusuru, diğer taraftan daha ağır olmamalıdır. Yani, nafaka talep eden kişinin boşanmaya sebep olan olaylarda daha az kusurlu veya kusursuz olması gerekmektedir.
  5. Nafaka Yükümlüsünün Mali Gücü: Nafaka yükümlüsünün mali gücü olmalı ve nafaka miktarı bu mali güce uygun olarak belirlenmelidir. Yani, nafaka yükümlüsünün ödeme kapasitesine göre bir miktar belirlenir.

Boşanma Kararının Kesinleşmesi: Yoksulluk nafakasına karar verilebilmesi için boşanma kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Boşanma davası reddedilirse veya ayrılık kararı verilirse, yoksulluk nafakasına hükmedilemez.

Talebin Şekli ve Süresi: Yoksulluk nafakası talebi, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde talepte bulunulmalıdır. Bu süre geçtikten sonra yapılan talepler kabul edilmez.

Taleple Bağlılık: Hakim, yoksulluk nafakası konusunda tarafların talepleriyle bağlıdır. Talep edilen miktarın üzerinde bir miktar hükmedilemez. Ancak, hakim talep edilen miktarın altında bir miktar belirleyebilir.

Yoksulluk Nafakası Talebinden Feragat Edilmesi Durumu

Yoksulluk nafakası talebinde bulunan eş, boşanma davası devam ederken yoksulluk nafakasını talep etmediğini belirtirse, bu durum nafaka hakkından feragat ettiği anlamına gelir ve bu irade beyanı geri dönülemezdir. Yargıtay kararlarında, davacının dava dilekçesinde nafaka talebinde bulunmadığını belirtmesinin yoksulluk nafakasından feragat olarak kabul edildiği ve bu feragatten geri dönülemez olduğu vurgulanmıştır. Feragat iradesi, açıklandığı anda hüküm ve sonuç doğurur. Yoksulluk nafakasından feragat eden eş, bu iradesini şarta bağlayamaz ve feragatin vekil aracılığı ile yapılması durumunda, vekaletnamede özel yetki verilmiş olması gerekmektedir.

Boşanmanın Gerçekleşmesi ile Yoksulluğa Düşme veya Tehlikesiyle Karşılaşma Koşulu

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek veya yoksulluk tehlikesiyle karşılaşacak olması gerekmektedir. Yoksulluk ölçütü, somut olayın özelliğine, tarafların durumlarına ve yaşam koşullarına göre belirlenmelidir. Yoksulluk nafakasının amacı, talepte bulunan eşin evlilik birliği içindeki yaşam standardını boşanma sonrasında da sürdürebilmesini sağlamaktır.

Nafaka Talep Eden Eşin Kusurunun, Nafaka Yükümlüsü Eşin Kusurundan Daha Fazla Olmaması Koşulu

Yoksulluk nafakası talep eden eşin boşanmadaki kusuru, karşı taraftan daha fazla olmamalıdır. Eşlerin boşanmada kusurlarının eşit olması durumunda yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru ise yoksulluk nafakası talebinde önemli değildir ve nafaka ödeyecek eşin kusursuz olması, yoksulluk nafakası ödemekten muaf tutmaz.

Talep Edilen Nafaka Miktarının, Nafaka Yükümlüsünün Mali Gücü ile Orantılı Olması Koşulu

Talep edilen nafaka miktarı, nafaka yükümlüsünün mali gücü ile orantılı olmalıdır. Nafaka miktarı, talepte bulunan eşin geçimini sağlayacak seviyede olmalı ve nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak belirlenmelidir. Hükmedilecek nafaka miktarında ölçülülük ve hakkaniyet ilkeleri dikkate alınmalıdır.

Yoksulluk Nafaka Davası

Yoksulluk Nafakasına İlişkin Davanın Açılma Süresi ve Zamanaşımı

Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde talep edilebilir. Bu süre, boşanma sonucu ortaya çıkan mali hakların zaman içinde çözümlenmesini amaçlar. Boşanma davası ile beraber talep edilen yoksulluk nafakası için zamanaşımı süresi uygulanmaz. Ancak, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava olarak açılan yoksulluk nafakası talepli dava için bir yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Bu süre içerisinde dava açılmazsa, yoksulluk nafakası talebi zamanaşımına uğrar.

Yoksulluk nafakasının ödenmemesi durumunda ilama bağlı takipler için on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Bu süre, nafakanın ödenmemesi durumunda alacaklının haklarını korumak amacıyla belirlenmiştir. Bu süre içerisinde icra takibi başlatılmazsa, nafaka alacağı zamanaşımına uğrar.

Yoksulluk Nafakasına İlişkin Davada İspat Yükü

Hukukta genel kural, bir iddiada bulunan tarafın iddiasını ispat etmekle yükümlü olmasıdır. Yoksulluk nafakasına ilişkin davada da bu kural geçerlidir. Davacı tarafın, boşanma dolayısıyla yoksul duruma düştüğünü veya düşeceğini ispat etmesi gerekmektedir. Kendisinden yoksulluk nafakası talep edilen taraf ise, talebin reddi için gerekli delilleri sunmalıdır. Hakim, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını detaylı şekilde inceleyerek karar vermelidir.

Yoksulluk Nafakasına İlişkin Davada Harç, Vekalet Ücreti ve Faiz

Yoksulluk nafakası talebinde harç, yoksulluk nafakasının ne şekilde talep edildiğine bağlı olarak değişir. Boşanma davası ile birlikte talep edilirse ayrı bir harç söz konusu olmaz. Bağımsız bir dava olarak talep edilirse, talep edilen nafaka miktarının bir yıla denk gelen karşılığı üzerinden nispi olarak ödenir. Vekalet ücreti, davacı tarafın vekil ile temsil edilmesi durumunda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanır. Yoksulluk nafakasına dava tarihinden itibaren faiz işletilemez, ancak boşanma kararının kesinleşmesi ile işlemiş nafaka borçları için faiz uygulanabilir.

Yoksulluk Nafakası Taleplerinin Arabuluculuk Çözüm Yoluna Uygunluğu

Yoksulluk nafakası, aile hukukundan kaynaklanan ve tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olduğundan, arabuluculuk çözüm yoluna elverişlidir. Ancak, aile içi şiddet iddialarının bulunduğu durumlarda arabuluculuk uygulanamaz. Arabuluculuk, tarafların mahkeme önüne gelmeden, tarafsız bir arabulucu gözetiminde anlaşmalarını sağlayarak, mahkemelerin iş yükünü azaltır ve tarafların uzun yargılama süreçlerinden kaçınmalarına yardımcı olur.

Yoksulluk Nafakasının Ödenmesi

Yoksulluk Nafakasının Başlangıcı ve Miktarı

Yoksulluk nafakası, boşanma davası sürecinde ya da boşanma kararının kesinleşmesinden bir yıl içinde talep edilebilir. Yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Eğer yoksulluk nafakası, boşanma davasının reddi sonucunda talep edilirse, bu talep geçersiz sayılır.

Yoksulluk nafakasının miktarı, hakim tarafından belirlenir ve nafaka yükümlüsünün mali gücüyle orantılı olmalıdır. Eşler, anlaşarak nafaka miktarını belirleyebilirler, ancak bu anlaşmanın geçerli olması için hakimin onayı gereklidir. Nafaka miktarı, talepte bulunan eşin ihtiyaçlarını karşılayacak ve yaşam standardını koruyacak düzeyde olmalıdır.

Yoksulluk Nafakasının Ödenmesi

Yoksulluk nafakasının ödenme şekli, hakim tarafından belirlenir ve iki şekilde olabilir: toplu olarak (sermaye biçiminde) veya düzenli aralıklarla (irat biçiminde). Eşler, ödenme şeklini anlaşarak belirleyebilirler, ancak hakimin onayı gereklidir. Nafaka yükümlüsünün mali durumu, nafakanın ödenme şeklinin belirlenmesinde önemli bir faktördür. Nafaka, genellikle irat şeklinde ödenir ve bu durumda, nafaka miktarı zamanla değişebilir. Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, haysiyetsiz hayat sürmesi veya yoksulluk halini kaybetmesi durumunda yoksulluk nafakası kaldırılabilir.

Yoksulluk Nafakasının Miktarında Değişiklik Yapılması

Nafaka miktarı, tarafların durumlarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle artırılabilir veya azaltılabilir. Bu değişiklik talebi, nafakanın taksitler halinde ödenmesi durumunda mümkündür. Hakim, talebi değerlendirirken tarafların ekonomik durumlarını ve nafaka ihtiyacını göz önünde bulundurur.

Yoksulluk Nafakasının Ödenmemesi ve Haciz

Yoksulluk Nafakasının Süresi: Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca süresiz olarak hükmedilmektedir. Ancak, yoksulluk nafakasının süresi, tarafların anlaşması veya mahkeme kararı ile belirlenebilir. Yoksulluk nafakasının süresi, nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, haysiyetsiz bir hayat sürmesi veya yoksulluk durumunun sona ermesi gibi durumlarda sona erebilir.

Yoksulluk Nafakasının Ödenmemesi Durumunda: Yoksulluk nafakası, taksitler halinde veya toplu olarak ödenebilir. Ödenme şekli, hakim tarafından belirlenir. Nafaka yükümlüsü, borcunu ödemezse, nafaka alacaklısı icra takibi başlatabilir ve tazyik hapsi talep edebilir. Ayrıca, nafaka alacaklısı, nafaka yükümlüsünün ceza mahkemesinde yargılanmasını da talep edebilir.

Yoksulluk Nafakası Alacağının Haczi: Yoksulluk nafakası alacağı, üçüncü kişilere olan borçlar nedeniyle haczedilebilir. Ancak, İcra İflas Kanunu’nun 83. maddesi ve Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 71. maddesi uyarınca, nafaka alacağının bir kısmı haczedilebilirken, işlemekte olan nafaka alacakları haczedilemez. Nafaka alacaklısı, üçüncü kişilere olan borçları nedeniyle uğradığı icra takibinin ardından nafaka alacağını tahsil etmek için hacze iştirak edebilir.

Nafaka yükümlüsünün işçi veya emekli olması durumunda, İş Kanunu’nun 35. maddesi ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi uyarınca, nafaka alacaklısının alacağı, işçi ücreti veya emekli aylığına haciz konulduğunda öncelikli olarak tahsil edilebilir.

Sonuç olarak, yoksulluk nafakası süresiz olarak hükmedilebilir ve alacaklısının alacağı, belirli koşullar altında haczedilebilir. Ancak, yoksulluk nafakasının süresi ve alacağının haczi konularında, tarafların durumları ve hukuki düzenlemeler dikkate alınarak karar verilmelidir.

Yoksulluk Nafakası Usulleri

Boşanma Davası İle Beraber Talep Edilen Yoksulluk Nafakası: Yoksulluk nafakası, boşanma davasıyla birlikte veya boşanma kararının kesinleşmesinin ardından ayrı bir dava olarak talep edilebilir. Boşanma sürecinde talep edilen nafaka, tedbir nafakası niteliğinde olup, yoksulluk nafakasına dönüşebilir. Boşanma kararının kesinleşmesiyle yoksulluk nafakası hüküm ve sonuç doğurur. Boşanma davasının reddi durumunda, yoksulluk nafakası talebi de reddedilir. Boşanma davasıyla birlikte talep edilen yoksulluk nafakasının miktarı, dava sonrasında değişen koşullara göre artırılabilir veya azaltılabilir.

Boşanma Davası Kesinleştikten Sonra Açılan Yoksulluk Nafakası Talepli Dava: Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından bağımsız bir dava yoluyla yoksulluk nafakası talep edilebilir. Bu durumda, nafakanın başlangıcı davanın açıldığı tarihtir. Bağımsız olarak açılan yoksulluk nafakası talepli davanın açılması için bir yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bu süre geçtikten sonra yapılan taleplerde, zamanaşımı def’i ileri sürülebilir. Bağımsız olarak açılan davada, boşanma kararının kesinleştiği zamandaki koşullar esas alınır.

Yoksulluk Nafakasının Tarafları: Yoksulluk nafakası talebinde bulunan eş, davacı olarak; talep edilen eş ise davalı olarak yer alır. Nafaka talebinde bulunacak vekil veya kanuni temsilcinin, tarafın çıkarlarına uygun hareket etmesi gerekir. Nafaka talebi, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın her iki eş tarafından da yapılabilecek bir taleptir. Nafaka yükümlüsü eşin ölümü veya iflası durumunda, mirasçıları veya iflas idaresi davalı olarak yer alabilir. Ayrıca, nafaka alacaklısının ölümü halinde, mirasçıları davanın devamını sağlayabilirler.

Yoksulluk Nafakasına İlişkin Talepte Görevli ve Yetkili Mahkeme

Boşanma Davası İle Birlikte Talep Edilen Yoksulluk Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Yoksulluk nafakası, boşanma davası ile birlikte veya boşanma kararının kesinleşmesinin ardından ayrı bir dava olarak talep edilebilir. Boşanma davası ile birlikte talep edilen yoksulluk nafakasında görevli ve yetkili mahkeme, boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde, asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla görev yapar.

Yoksulluk nafakası talebinin boşanma davası ile birlikte yapılması durumunda, yetki kuralı olarak eşlerden birinin yerleşim yeri veya son altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesi uygulanır.

Boşanma Gerçekleştikten Sonra ve Ayrı Bir Talep Konusu Edilen Yoksulluk Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından ayrı bir dava olarak talep edilen yoksulluk nafakasında görevli mahkeme yine aile mahkemesidir. Bu durumda yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu, nafaka alacaklısının dava açma sürecini kolaylaştırmak ve masraflarını azaltmak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. Bu yetki kuralı kesin olmayıp, nafaka alacaklısı dilerse nafaka yükümlüsünün yerleşim yeri mahkemesinde de dava açabilir.

Yoksulluk Nafakasının Sona Ermesi

Yoksulluk nafakasının sona ermesi Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 176. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Bu hükme göre, irat biçiminde ödenen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden sona erer; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da ahlaki olmayan bir yaşam sürmesi hâlinde ise mahkeme kararıyla kaldırılır. Bu hüküm, tarafların aksini kararlaştıramayacağı emredici bir nitelik taşır.

Yoksulluk nafakasının sona ermesi iki ana başlık altında incelenebilir: Kendiliğinden sona erme ve mahkeme kararı ile sona erme. Kendiliğinden sona erme durumlarında herhangi bir merci kararına ihtiyaç duyulmazken, bazı durumlar mahkeme kararı ile sona erer.

Yoksulluk Nafakasının Kendiliğinden Sona Ermesi

  1. Nafaka Alacaklısının Ölümü: Nafaka alacaklısının ölümü ile yoksulluk nafakası, ölüm tarihi itibariyle kendiliğinden sona erer. Nafaka alacaklısının ölümü sonrası muaccel olan nafaka alacağı mirasçılara intikal etmez.
  2. Nafaka Yükümlüsünün Ölümü: Nafaka yükümlüsünün ölümü ile de yoksulluk nafakası, yükümlünün ölüm tarihi itibariyle sona erer. Ancak, yükümlünün ölüm tarihi öncesinde ödenmemiş nafaka borçları varsa, mirasçıları bu borcu ödemekle yükümlüdür.
  3. Nafaka Alacaklısının Yeniden Evlenmesi: Nafaka alacaklısının resmi bir evlilik akdi gerçekleştirmesi halinde, yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erer. Bu durum, nafaka alacaklısının yeni eşinin bakım yükümlülüğü altına girmesi ve yoksulluğunun sona ermesi düşüncesiyle düzenlenmiştir.

Yoksulluk Nafakasının Mahkeme Kararı ile Sona Erdirilmesi

  1. Nafaka Alacaklısının Haysiyetsiz Hayat Sürmesi: Nafaka alacaklısının toplumun genel ahlaki değerlerine aykırı davranışlar sergilemesi ve bu davranışlarının süreklilik arz etmesi halinde, yoksulluk nafakası mahkeme kararıyla kaldırılabilir.
  2. Nafaka Alacaklısının Bir Başkasıyla Resmi Evlilik Olmaksızın Fiili Birliktelik Yaşaması: Nafaka alacaklısının evlenme akdi gerçekleştirmeden başka biriyle evlilik hayatı yaşaması, lehine hükmedilen yoksulluk nafakasını sona erdirebilir. Bu durum, nafaka alacaklısının yoksulluk nafakasını kötüye kullanmasının önüne geçmek amacıyla düzenlenmiştir.
  3. Nafaka Alacaklısının Yoksulluk Halinin Ortadan Kalkması: Nafaka alacaklısının ekonomik durumunda önemli bir iyileşme olması, yoksulluk nafakasının mahkeme kararıyla sona erdirilmesine sebep olabilir. Nafaka alacaklısının gelir elde etmeye başlaması veya miras yoluyla malvarlığına kavuşması gibi durumlar, yoksulluk halinin sona erdiği kabul edilebilir.

Önemli Linkler

Sıkça Sorulan Sorular

Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası Nasıl Talep Edilir?

Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma konusunda ve boşanmanın sonuçları hakkında anlaşmaya varmaları durumunda gerçekleşir. Anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası talep edilebilir ancak bu, tarafların boşanma protokolünde yer almalıdır. Yoksulluk nafakası miktarı ve ödeme koşulları, taraflarca belirlenir ve hakim tarafından onaylanır.

Anlaşmalı boşanma durumunda, yoksulluk nafakası talebi, boşanma protokolünde belirtilen şartlara göre mahkeme tarafından değerlendirilir ve karara bağlanır.

Maaşın Yüzde Kaçı Yoksulluk Nafakası Olarak Ödenir?

Yoksulluk nafakasının miktarı, tarafların mali durumlarına ve ihtiyaçlarına göre belirlenir. Maaşın belirli bir yüzdesi olarak belirlenmiş sabit bir oran yoktur. Nafaka miktarı, nafaka yükümlüsünün mali kapasitesi ve nafaka alacaklısının ihtiyaçları dikkate alınarak hakim tarafından belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde, nafaka yükümlüsünün gelirinin yanı sıra diğer mali kaynakları ve yaşam standardı da göz önünde bulundurulur.

Çocuk İçin Yoksulluk Nafakası Ödenir Mi?

Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda maddi durumu kötüleşen eşin geçimini sağlamak amacıyla ödenir. Çocuklar için ise ayrıca iştirak (çocuk) nafakası hükmedilir. Çocuk nafakası, çocuğun bakımı, eğitimi ve genel ihtiyaçları için ödenen bir miktarı ifade eder. Yoksulluk nafakası ve çocuk nafakası birbirinden farklıdır ve her ikisi de ayrı ayrı talep edilebilir.

Call Now Button+90 506 718 39 25