Pek Kötü Davranış Nedeniyle Boşanma Davası

 

Pek kötü davranış sebebiyle boşanma; Türk Medeni Kanunu’nda (TMK), aile hukuku ve özellikle boşanma davaları önemli bir yer tutar. Bu kanun, eşler arasındaki ilişkileri düzenler ve boşanma süreçlerini belirler.

Pek Kötü Davranışın Tanımı ve Hukuki Yeri

TMK, eşler arasındaki ilişkilerde, bir eşin diğerine yönelik kabul edilemez davranışlarını “pek kötü davranış” olarak tanımlar. Bu davranışlar, eşlerden birinin diğerine karşı vücut bütünlüğünü, bedensel veya ruhsal sağlığını bozucu ya da tehlikeye düşürücü davranışları içerir. Pek kötü davranış, TMK madde 162 kapsamında özel bir boşanma sebebi olarak ele alınır ve bu tür davranışlarda bulunan eşe karşı boşanma davası açma hakkı tanır.

TMK’nın bu maddesi, eşler arasındaki ilişkilerde ortaya çıkabilecek ciddi sorunları ve bunların yasal sonuçlarını ele alır. Bu madde, pek kötü davranışın tanımı, boşanma davasının açılması için gerekli şartlar ve süreçleri içerir.

 

 

Pek Kötü Davranışın Örnekleri

Pek kötü davranış, Türk Medeni Kanunu kapsamında, eşler arasında yaşanan ve diğer eşin bedensel veya ruhsal sağlığını tehdit eden ya da zarar veren davranışları kapsar. Bu davranışlar geniş bir yelpazeye sahip olabilir ve her biri ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir.

Fiziksel Şiddet ve Eziyet

Fiziksel şiddet, en yaygın bilinen pek kötü davranış türlerinden biridir. Bu, eşe karşı fiziksel güç kullanımını içerir. Fiziksel şiddet, sadece darp ve yaralama ile sınırlı kalmayıp, eşin can güvenliğini tehlikeye atan her türlü eylemi de içerebilir. Eziyet ise, fiziksel acı veya işkence uygulama anlamına gelir ve bu da TMK açısından ciddi bir boşanma sebebidir.

Cinsel Saldırı ve Zorlama

Cinsel saldırı, eşin rızası olmaksızın cinsel eylemlerde bulunma durumunu ifade eder. Bu, cinsel ilişkiye zorlama veya istenmeyen cinsel davranışları da içerebilir. TMK kapsamında, bu tür davranışlar ciddi bir boşanma sebebi olarak kabul edilir ve ciddi yasal sonuçlar doğurabilir.

Psikolojik ve Duygusal Şiddet

Psikolojik şiddet, eşin duygusal veya ruhsal bütünlüğüne yönelik zarar verici davranışları içerir. Bu, sürekli aşağılama, tehdit, korkutma ve manipülatif davranışlar gibi çeşitli biçimlerde olabilir. TMK, bu tür davranışları da pek kötü davranış kapsamında değerlendirir.

Onur Kırıcı Davranışlar

Onur kırıcı davranışlar, eşin kişilik haklarına saldırı ve onun saygınlığını veya özgüvenini zedeleyici davranışları kapsar. Bu, ağır hakaretler, küçük düşürücü yorumlar veya sosyal statüsünü zedeleyici eylemleri içerebilir. Bu tür davranışlar da TMK açısından ciddi bir boşanma sebebi olarak ele alınır.

TMK Madde 162’nin İncelemesi

TMK Madde 162, eşlerin birbirlerine karşı sergileyebilecekleri pek kötü davranışların hukuki sonuçlarını belirleyen kritik bir madde. Bu madde, hayata kast, pek kötü davranış ve onur kırıcı davranış arasındaki farkları ortaya koyar ve boşanma davası açma sürecine dair önemli bilgiler sağlar.

Hayata Kast, Pek Kötü Davranış ve Onur Kırıcı Davranış Arasındaki Farklar

TMK’nın 162. maddesi, üç farklı türde zarar verici davranışı tanımlar:

1. Hayata Kast: Eşin diğer eşin hayatını tehlikeye atan veya öldürme niyeti taşıyan davranışları kapsar. Bu, eşin hayatına yönelik doğrudan tehditleri içerir.
2. Pek Kötü Davranış: Eşin diğerine vücut bütünlüğüne, bedensel veya ruhsal sağlığına zarar veren davranışları kapsar. Bu, şiddet, eziyet, cinsel saldırı gibi eylemleri içerir.
3. Onur Kırıcı Davranış: Eşin diğerinin onurunu, kişisel saygınlığını ve özgüvenini hedef alan davranışlarını içerir. Bu, hakaret, küçük düşürücü ifadeler veya sosyal statüsüne zarar veren eylemler gibi davranışları kapsar.

Boşanma Davasının Açılması için Gerekli Şartlar

TMK’nın 162. maddesi, bu tür davranışlarda bulunan eşe karşı boşanma davası açma hakkını tanır. Ancak, bu davaların başarılı olabilmesi için bazı şartlar vardır:

• Davranışın Kasten Yapılması: Davranışın kasten gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Akıl hastalığı veya benzeri durumlar nedeniyle ayırt etme gücü olmayan eşlerin davranışları bu kapsamda değerlendirilmez.
• İspat Yükü: Boşanma davasını açan eş, iddialarını ispat etmekle yükümlüdür. Bu, tanık ifadeleri, tıbbi raporlar veya diğer kanıtlarla sağlanabilir.
• Zaman Sınırlamaları: Boşanma davası, pek kötü davranışın öğrenildiği tarihten itibaren 6 (altı) ay içinde ve davranışın gerçekleştiği tarihten itibaren 5 (beş) yıl içinde açılmalıdır. Aksi takdirde, dava hakkı düşer.

Pek Kötü Davranış Nedeniyle Boşanma Davaları

Pek kötü davranış nedeniyle açılan boşanma davaları, TMK kapsamında özel bir öneme sahiptir. Bu davaların başarılı olabilmesi için belirli süreçler ve şartlar bulunmaktadır.

İspat Yükü ve Davada Delil Sunma

Boşanma davası açan taraf, iddialarını ispat etmekle yükümlüdür. Pek kötü davranış iddiaları genellikle tanık ifadeleri, tıbbi raporlar, psikolojik değerlendirmeler ve hatta polis raporları gibi çeşitli delillerle desteklenmelidir. Delil sunma sürecinde, mahkeme geniş bir takdir hakkına sahiptir ve sunulan delilleri bütünsel olarak değerlendirir.

Dava Açma Süresi

TMK’ya göre, pek kötü davranış nedeniyle boşanma davası açma hakkı, davacının boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren 6 (altı) ay içinde kullanılmalıdır. Ayrıca, bu davranışın gerçekleşmesinden itibaren 5 (beş) yıl içinde dava açılması gerekmektedir, aksi halde dava hakkı düşmektedir. Bu süreler aşıldığında, dava hakkı düşer.

Affetme ve Hukuki Sonuçları

Eğer mağdur eş, pek kötü davranışta bulunan eşini affederse, bu durum boşanma davasının seyrini değiştirebilir. TMK’nın 162. maddesine göre, affeden tarafın dava hakkı yoktur. Affetme, açık veya örtülü olabilir ve yalnızca mağdur eş tarafından gerçekleştirilebilir. Ancak, af, zorlama veya korkutma altında gerçekleşmemiş olmalıdır.

Ceza Hukuku ile İlişkisi

Pek kötü davranışlar sadece aile hukuku içinde değil, aynı zamanda ceza hukuku açısından da önem taşır. Bu davranışlar, bazı durumlarda Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında suç teşkil edebilir ve ciddi yaptırımlar doğurabilir.

Pek Kötü Davranışın Suç Teşkil Etmesi

Bazı pek kötü davranışlar, doğrudan TCK tarafından tanımlanan suçları oluşturabilir. Örneğin; fiziksel şiddet ve eziyet, TCK’nın “eziyet” suçunu; cinsel saldırı, “cinsel saldırı” suçunu; ağır hakaretler, “hakaret” suçunu oluşturabilir.

İlgili Ceza Kanunu Maddeleri ve Cezai Yaptırımlar

• Kötü Muamele (TCK md. 232): Eşine kötü muamelede bulunan kişi; 2 (iki) aydan, 1 (bir) yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
• Eziyet (TCK md. 96): Eşe eziyet eden kişi; 2 (iki) yıldan,  5 (beş) yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. Bu süre, mağdurun özel durumuna göre daha da uzayabilir.
• Cinsel Saldırı (TCK md. 102): Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi; 5 (beş) yıldan, 10 (on) yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.

Bu suçlar, sadece aile hukuku çerçevesinde değil, aynı zamanda ceza hukuku çerçevesinde de ciddi sonuçlar doğurur. Bu, mağdur eşin sadece boşanma davası açma hakkına sahip olmadığını, aynı zamanda suç duyurusunda bulunarak cezai yaptırım talep edebileceğini gösterir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Boşanma davalarında görevli ve yetkili mahkeme genellikle eşlerin yerleşim yeri aile mahkemesidir. Eğer aile mahkemesi bulunmuyorsa, asliye hukuk mahkemesi bu görevi üstlenir. Bu mahkemeler, boşanma davalarını ele alırken, pek kötü davranış iddialarını da değerlendirir ve ilgili kanun maddeleri çerçevesinde karar verir.

Yargıtay İçtihatlarından Örnekler

Yargıtay içtihatları, pek kötü davranış konusunda önemli örnekler sunar. Bu içtihatlar, pek kötü davranışın tanımını, boşanma davalarında nasıl ele alındığını ve bu davaların sonuçlarını daha iyi anlamamızı sağlar. Özellikle ciddi fiziksel şiddet, cinsel saldırı ve ağır hakaret vakaları, Yargıtay kararlarında sıkça yer alan konulardır.

BAKINIZ: YARGITAY KARAR ARA

Sonuç

Pek kötü davranış, hem Türk Medeni Kanunu hem de Türk Ceza Kanunu açısından önemli sonuçlar doğuran ciddi bir konudur. Bu tür davranışlar, eşler arasındaki ilişkileri derinden etkileyebilir ve boşanma süreçlerinde kritik bir rol oynar.

Pek kötü davranışın hukuki etkileri, boşanma süreçlerini doğrudan etkileyebilir. Bu davranışlarda bulunan eş aleyhine boşanma davası açılabilir, ve bu durumda mağdur eşin iddialarını ispat etmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu davranışlar aile içi şiddetin ve eşler arası haksız muamelenin önlenmesi açısından toplumsal bir öneme de sahiptir.

Önemli Linkler

• 4721 sayılı türk medeni kanunu
• Denizli boşanma avukatı
• Hayata Kast Edilmesi Nedeniyle Boşanma Davası
• Aldatma (Zina) Boşanma Davası
• Anlaşmalı Boşanma Protokolü, Dilekçesi Örneği 2024

Sıkça Sorulan Sorular

Pek Kötü Davranış Nedeniyle Boşanma Davası Açmak İçin Hangi Şartlar Gereklidir?

Pek kötü davranış nedeniyle boşanma davası açabilmek için şu şartlar gereklidir:

• Davranışın Kasten Yapılması: Davanın konusu olan pek kötü davranışın eş tarafından kasten gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Bu, akıl hastalığı veya benzeri durumlar nedeniyle ayırt etme gücü olmayan eşler için geçerli değildir.
• İspat Yükü: Davacının, iddialarını ispat etmesi gerekir. Bu, tanıklar, tıbbi raporlar, psikolojik değerlendirmeler ve diğer kanıtlarla sağlanabilir.
• Zaman Sınırlamaları: Boşanma davası, pek kötü davranışın öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde ve davranışın gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır.

Pek Kötü Davranış Nedeniyle Açılan Bir Boşanma Davası Hangi Mahkemede Görülür?

Pek kötü davranış nedeniyle açılan boşanma davaları, genellikle eşlerin yerleşim yeri olan aile mahkemesinde görülür. Eğer aile mahkemesi bulunmuyorsa, asliye hukuk mahkemesi bu davaları aile mahkemesi sıfatıyla görür.

Pek Kötü Davranış İddiaları Nasıl İspatlanabilir?

Pek kötü davranış iddialarının ispatı için çeşitli yollar mevcuttur:

• Tanık İfadeleri: Davranışa şahit olan kişilerin mahkemede verdiği ifadeler.
• Tıbbi Raporlar: Fiziksel şiddet veya cinsel saldırı gibi durumlarda mağdur tarafından alınan tıbbi raporlar.
• Psikolojik Değerlendirmeler: Psikolojik şiddet veya duygusal zararın kanıtlarını içeren uzman raporları.
• Polis Raporları ve Diğer Kanıtlar: Olayla ilgili polis raporları, olay yerindeki güvenlik kamera görüntüleri gibi kanıtlar.