fbpx

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme Nedeniyle Boşanma Davası

küçük düşürücü, haysiyetsiz, namussuz, yaşam sürme sebebiyle boşanma davası 2024 2025

 

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme Nedeniyle Boşanma Davası

 

Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda, diğer eşin boşanma davası açma hakkına sahip olduğunu belirtir. Bu madde, nispi boşanma sebepleri arasında yer almakta olup, kusura dayalı ve özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilir.

Boşanmanın Şartları

TMK’nın 163. maddesi temelinde, boşanma davası açılabilmesi için belirli şartlar öngörülmüştür. Bu şartlar, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme durumlarında geçerlidir.

Suç İşlenmesi: Eşlerden birinin küçük düşürücü nitelikte bir suç işlemesi, boşanma davası açılabilmesi için yeterli bir sebep teşkil eder. Bu durumda, suçun evliliğin devam ettiği bir dönemde işlenmiş olması gerekmektedir.

Suç Kavramı: Suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanmıştır. Toplumsal düzeni korumak amacıyla yasalar tarafından belirlenen kuralların ihlali olarak kabul edilir. Suçun unsurları, kanuni unsur, maddi unsur, hukuka aykırılık unsuru ve manevi unsur olmak üzere dört ana başlık altında incelenir.

 

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme Nedeniyle Boşanma Davası, türk medeni kanunu, TMK, 163; 2024; 2025; 2026
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme Nedeniyle Boşanma Davası, türk medeni kanunu, TMK, 163; 2024; 

 

Küçük Düşürücü Nitelikteki Suçlar ve Boşanma

Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi durumunda diğer eşin boşanma davası açabilmesine olanak tanır. Bu bölümde, küçük düşürücü nitelikteki suçlar ve bu suçların boşanma davalarındaki rolü ele alınacaktır.

Küçük Düşürücü Suçlar

  1. Tanım ve Örnekler: Küçük düşürücü suçlar, toplum tarafından ahlaki açıdan kabul edilemez bulunan ve failin itibarını zedeleyen suçlardır. Anayasa’nın 76. maddesi, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçları yüz kızartıcı suçlar olarak sıralar. Bu suçlar, TMK’nın 163. maddesi anlamında boşanma davası açılmasına yol açan küçük düşürücü suçlar arasında kabul edilir.
  2. Küçük Düşürücü Niteliğin Belirlenmesi: Bir suçun küçük düşürücü nitelikte olup olmadığı, hakim tarafından toplumun ahlaki değer yargıları ve failin toplum içindeki itibarının zedelenme derecesi göz önünde bulundurularak belirlenir. Örneğin, cinsel taciz, cinsel saldırı, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlar genellikle küçük düşürücü nitelik taşır.

Boşanma Davalarında Küçük Düşürücü Suçların Rolü

  1. Boşanma Davası Açılabilmesi: TMK’nın 163. maddesine göre, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi, diğer eşin boşanma davası açabilmesi için yeterli bir sebeptir. Bu suçun kasten işlenmiş olması gerekir; taksirle işlenen suçlar veya hukuka uygunluk nedenleri bulunan suçlar bu kapsamda değerlendirilmez.
  2. Ceza Mahkemesi Kararlarının Etkisi: Küçük düşürücü bir suç işleyen eşin ceza mahkemesinde mahkum edilmesi, boşanma davası açılması için zorunlu bir şart değildir. Aile mahkemesi hakimi, suçun işlenip işlenmediğini bağımsız olarak değerlendirir. Ancak, ceza mahkemesinin kararları, özellikle suçun varlığı, failin kimliği ve hukuka aykırılığın tespiti gibi konularda hukuk mahkemesi için bağlayıcı olabilir.
  3. Tekrarlanan Suçlar: Küçük düşürücü nitelik taşıyan bir suçun tek seferde işlenmesi bile, TMK’nın 163. maddesi temelinde boşanma davası açılabilmesi için yeterlidir. Suçun birden fazla işlenmesi, boşanma davasının kabul edilmesi açısından ayrı bir öneme sahip değildir.

Haysiyet ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Kavramları

Haysiyet ve Onur Kavramları

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 162. maddesinde “onur” kavramı kullanılırken, 163. maddesinde “haysiyet” kavramına yer verilmiştir. Her iki kavram da bireyin toplumdaki değeri, saygınlığı ve itibarını ifade eder. Boşanma sebepleri bağlamında, haysiyet ve onur kavramları genellikle aynı anlamda kullanılmaktadır.

Haysiyetsiz Hayat Sürme

Haysiyetsiz hayat sürme, toplumun ahlaki değer yargılarına ve normlarına aykırı bir yaşam tarzının benimsenmesi ve sürdürülmesidir. Bu kavram, evlilik birliğine zarar verebilecek davranışları kapsar ve hâkimin takdirine bağlıdır. Haysiyetsiz hayat sürme, sürekli ve devamlı nitelikte olmalıdır; tek bir haysiyetsiz davranış genellikle boşanma sebebi olarak yeterli değildir.

Belirli Bir Süre Devam Etmesi

Haysiyetsiz davranışların belirli bir süre boyunca devam etmesi gerekmektedir. Münferit bir haysiyetsiz davranış, TMK m. 163’e dayanarak boşanma davası açılmasına yeterli olmayabilir. Ancak, bu tür davranışlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açabilir ve farklı bir boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir.

Evlilik Sırasında Devam Etmesi

Haysiyetsiz hayat sürmenin boşanma sebebi olarak kabul edilebilmesi için, bu yaşam tarzının evlilik süresince devam etmesi gerekmektedir. Evlilikten önce başlayan ve evlilik süresince devam eden haysiyetsiz davranışlar, TMK m. 163 temelinde boşanma davasına yol açabilir.

Haysiyetsiz Hayat Sürme Olgusunu Gösteren Davranışlar

Haysiyetsiz hayat sürme, çeşitli davranışları kapsayabilir. Örnekler arasında evlilik dışı ilişkiler, eşcinsel ilişkiler, uyuşturucu madde ticareti, randevu evi işletmek, alkol ve kumar bağımlılığı, hayat kadını olarak çalışma, insan ticareti, teşhircilik ve dilencilik sayılabilir. Haysiyetsiz olarak nitelendirilen davranışların yasalara uygun olup olmaması, bu değerlendirmede önemli değildir.

Suçun Evlilik Sürecinde İşlenmesi ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

Suçun Evlilik Sürecinde İşlenmesi

  1. Genel İlke: Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi uyarınca, küçük düşürücü suç işleme sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için suçun evliliğin devam ettiği bir dönemde işlenmiş olması gerekmektedir. Evlenmeden önce işlenen suçlar, bu madde kapsamında boşanma sebebi olarak kabul edilmez.
  2. Özel Durumlar: Evlenmeden önce işlenen ve eşten gizlenen küçük düşürücü suçlar, bazı görüşlere göre evliliği temelden sarsabilir ve bu durumda TMK m. 163’e dayanarak boşanma davası açılabilir. Ancak, eşin evlenmeden önceki suçlarından haberdar olup da evlenmeyi tercih etmesi halinde, bu suçlara dayalı olarak boşanma davası açılamaz.
  3. Yargıtay Kararları: Yargıtay, eşlerin suç işlendikten sonra evlendiklerini ve bu durumun birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesine yol açmadığını belirterek, bu tür durumlarda boşanma kararı verilemeyeceğini ifade etmiştir.

Haysiyetsiz Hayat Sürme

  1. Tanım: Haysiyetsiz hayat sürme, Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesinde boşanma sebebi olarak belirtilen ikinci durumdur. Bu kavram, toplumun ahlaki normlarına aykırı davranışları ve yaşam tarzını ifade eder.
  2. Boşanma Davası Şartları: Haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, eşlerden birinin haysiyetsiz bir yaşam tarzı benimsemiş olması, bu durumun belirli bir süre devam etmiş olması ve evliliğin devamı sırasında bu yaşam tarzının sürdürülüyor olması gerekir.

Ortak Şartlar: Kusur ve Müşterek Yaşamın Çekilmez Hale Gelmesi

Kusurluluk Durumları

  1. Davalı Eşin Kusurluluğu: Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için davalı eşin kusurlu olması gerekmektedir. TMK m. 163 hükmü, kusura dayalı bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir.
  2. Davacı Eşin Kusuru: Davacı eşin de kusurlu olması, boşanma kararının verilmesine engel teşkil etmez. Müşterek yaşamın çekilmez hale gelmesi durumunda, küçük düşürücü suç işleyen veya haysiyetsiz hayat süren eş ile birlikte yaşamaya devam etmenin makul olmadığı kabul edilir.

Müşterek Yaşamın Çekilmez Hale Gelmesi

  1. Çekilmez Hale Gelme Şartı: Küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, müşterek yaşamın devamının çekilmez hale gelmiş olması gerekmektedir. Yani, eşlerden birinin bu tür eylemleri gerçekleştirmesi, diğer eş için müşterek yaşamı sürdürmenin katlanılamaz hale gelmesine neden olmalıdır.
  2. Nispi Boşanma Sebebi: TMK m. 163 hükmünde düzenlenen boşanma sebebi, nispi bir boşanma sebebi olarak değerlendirilir. Bu, müşterek yaşamın çekilmez hale gelip gelmediğinin hakim tarafından belirleneceği anlamına gelir.
  3. Hakimin Takdiri: Hakim, küçük düşürücü suç işleyen veya haysiyetsiz hayat süren eş ile birlikte yaşamanın diğer eşten beklenebilir olup olmadığını, tarafların sosyal, ekonomik ve psikolojik durumları gibi çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak değerlendirir.
  4. Özel Durumlar: Eğer boşanma davası açan eş, diğer eşin suçuna iştirak etmiş veya suçun sonuçlarından faydalanmışsa, müşterek yaşamın çekilmez hale geldiği iddiası geçerlilik kazanamaz. Aynı şekilde, eşlerden birinin diğerinin haysiyetsiz yaşam tarzını hoşgörüyle karşılaması veya teşvik etmesi durumunda da boşanma davası açılamaz.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürmeye Dayalı Boşanma Davası Açma Hakkının Ortadan Kalkması

Affedilme Durumu

  1. Hukukun Duygu İle İlgilenmemesi: Genel olarak, hukuk kişilerin duyguları ile ilgilenmez ve bunlara sonuç bağlamaz. Ancak, sınırlı durumlarda kişilerin duygu açıklamalarına sonuç bağlanabilir.
  2. Af ve Boşanma Davası: TMK m. 161 ve m. 162’de belirtilen hallerde, aldatılan veya kötü muamele gören eşin, diğer eşi affetmesi halinde boşanma davası açma hakkı ortadan kalkar. Ancak, TMK m. 163’te küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanmada afın boşanma davasını ortadan kaldırabileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Doktrinde, bu durumda affedilen eşin davranışlarının müşterek yaşamı çekilmez hale getirmeyeceği ve dolayısıyla boşanma davası açılamayacağı ifade edilmektedir.

Belirli Bir Sürenin Geçmesi

  1. Hak Düşürücü Süreler: Zina ve diğer bazı boşanma sebeplerinde belirli hak düşürücü süreler öngörülmüştür. Ancak, küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanmada böyle bir süre öngörülmemiştir.
  2. Boşanma Davası Açma Hakkı: TMK m. 163’e göre, bu sebeplere dayalı boşanma davası her zaman açılabilir. Uzun bir süre geçmiş olsa bile, eşlerin bir süre birlikte yaşamaları, davanın reddedilmesini gerektirmez.
  3. Müşterek Yaşamın Çekilmezliği: Uzun bir süre sonra açılan boşanma davalarının reddedilmesi, hak düşürücü süreye bağlı olmaktan ziyade, müşterek yaşamın çekilmezliği unsuru eksikliği nedeniyle olabilir. Eğer ortak yaşamın devamı, davacı eş için artık çekilmez hale gelmemişse, boşanma talebi reddedilebilir.

Sonuç

Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi, eşlerden birinin küçük düşürücü suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda diğer eşin boşanma davası açma hakkını tanır. Bu madde, nispi ve özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilir. Boşanma davası açılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekir, bunlar arasında suçun evlilik süresince işlenmiş olması, davalı eşin kusurlu olması ve müşterek yaşamın çekilmez hale gelmiş olması bulunur.

Küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle açılan boşanma davaları, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarıyla birlikte değerlendirilebilir. Ancak, davacı eşin talepleri dikkate alınarak karar verilir ve davacı eş bir sebebe dayalı davadan feragat ederse, aynı eyleme dayanarak başka bir boşanma davası açamaz. Bu nedenle, küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açarken, bu şartların dikkatlice değerlendirilmesi ve hukuki sürecin doğru bir şekilde yürütülmesi önemlidir.

Önemli Linkler

Sıkça Sorulan Sorular

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma Davası Ne Zaman Açılabilir?

TMK’nın 163. maddesi uyarınca, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda, diğer eş her zaman boşanma davası açabilir. Bu tür davalar için herhangi bir hak düşürücü süre öngörülmemiştir.

Eşim Evlilikten Önce İşlediği Bir Suç Nedeniyle Mahkum Oldu. Bu Durumda Boşanma Davası Açabilir miyim?

TMK’nın 163. maddesi gereğince, boşanma davası açabilmek için suçun evliliğin devam ettiği bir dönemde işlenmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla eşinizin evlilikten önce işlediği ve mahkum olduğu bir suç, bu madde kapsamında doğrudan bir boşanma sebebi olarak kabul edilmez. Ancak, bu durum evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açmışsa, TMK’nın 166. maddesine dayanarak boşanma davası açabilirsiniz.

Eşim Haysiyetsiz Bir Hayat Sürüyor ancak Ben Bu Durumu Uzun Süre Kabul Ettim. Şimdi Boşanma Davası Açabilir miyim?

Eşinizin haysiyetsiz bir hayat sürmesi, TMK’nın 163. maddesi kapsamında bir boşanma sebebi olabilir. Ancak, bu durumu uzun süre kabul etmiş olmanız, müşterek yaşamın devamının sizin için artık çekilmez hale gelip gelmediğini etkileyebilir. Hakim, boşanma davasını değerlendirirken, tarafların davranışlarını ve evlilik süresince yaşananları dikkate alacaktır. Dolayısıyla, bu tür bir durumda boşanma davası açabilirsiniz, ancak davanın sonucu çeşitli faktörlere bağlı olacaktır.

Call Now Button+90 506 718 39 25