fbpx

Dolandırıcılık ve Sazan Sarmalı Nedir? Suçu ve Cezası

dolandırıcılık suçu, cezası, tck, türk ceza kanunu, 157, 159, 2023, 2024, 2025

 

Dolandırıcılık ve Sazan Sarmalı Nedir? Suçu ve Cezası

 

Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 157’de “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye … cezası verilir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu bağlamda, bu tip dolandırıcılık suçuyla ilgili temel kavramlardan biri olan “hile” ‘nin anlamını ve suçun işleyişini incelemek önemlidir.

Hile

Türkçe sözlükte hile, “Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika” olarak tanımlanırken, desise de “Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika” anlamına gelmektedir. Bu bağlamda hile, bir kişinin aldatılmasına, yanıltılmasına yol açan tüm düzenlemeleri içerir.

Dolandırıcılık Suçu ve Hile

Kanun, dolandırıcılık suçunu “hileli davranışlarla” şeklinde düzenlemiş olsa da, suçun oluşması için birden çok hileli davranışın bulunması zorunlu değildir. Dolayısıyla, “Bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye ceza verilir” ifadesi, tipik bir dolandırıcılık fiilini açıklamak için yeterli bir ifadedir. Bu suçun bağlayıcı bir özelliği, failin davranışlarının hileli olması gerekliliğidir.

Hile ve İradenin Yanıltılması

Dolandırıcılık suçu açısından hile, başkasının iradesi üzerinde etki edebilecek yanıltıcı nitelikteki her türlü davranışı kapsar. Bu, hileli davranışlarla aldatılan kişinin iradesinin kendi istediği biçimde oluşmasını ve gerçeği bilseydi muhatabın kabul etmeyeceği yönde davranmasını sağlama amacını taşır. Bu nedenle, hile, sadece olguları ya da gerçeği değiştirmek değil, aynı zamanda muhatabın iradesini etkileyerek yanlış bir davranış sergilemesini sağlamak anlamına gelir.

Basit Davranışlar ve Hukuki Değerlendirme

Alım satım ve ticari ilişkilerde dürüstlük kuralına aykırı basit davranışlar genellikle hile olarak nitelenmez. Ancak, dolandırıcılık için hileli davranışın, mağdurların irade ve rızasını elde etmeye yönelik olması gereklidir. Bu kapsamda, alıcıyı ikna etmek için basit sözlerin ve davranışların, mağdurun iradesinin hatalı oluşmasına yönelik olmadıkça, dolandırıcılık olarak değerlendirilmemelidir.

 

dolandırıcılık, sazan sarmalı, TCK 157, Türk Ceza Kanunu, 2023, 2024, 2025
dolandırıcılık, sazan sarmalı, TCK 157, Türk Ceza Kanunu, 2023

 

Zarar Suçu Olarak Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçu, zarar suçu kapsamında değerlendirilir. Failin hileli davranışları sonucunda muhatabın hataya düşürülerek malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması, suçun zarar unsuruyla bağlantılıdır. Bu bağlamda, dolandırıcılık suçunun varlığı için zararın gerçekleşmiş olması gereklidir.

Teşebbüs Hükümleri ve Hilede Aldanmama Durumu

Muhatabın hileli davranışlara aldanmaması durumunda, teşebbüs hükümleri devreye girmelidir. Muhatabın aldanmaması üzerine, failin zor kullanarak yarar elde etmesi durumunda yağma, rızası olmadan taşınır malını almışsa hırsızlık suçu söz konusu olabilir.

Hileli Davranışların Niteliği ve Suçun Manevi Unsuru

Dolandırıcılık suçu için hileli davranışların aldatıcı nitelikte olması gereklidir. Suçun manevi unsuru olan kasıt, hileli davranışların aldatıcı nitelikte olduğunu, muhatabın hataya düşürülmesini ve maddi yarar sağlanmasını içermelidir.

Zararın Belirli veya Belirlenebilir Olması

Dolandırıcılık suçu için zararın belirli veya belirlenebilir olması şarttır. Malvarlığı üzerinde gerçekleşen bir artış veya azalma, ekonomik nitelikte bir zararın varlığını göstermelidir. Zararın azlığı, suçun varlığına etki etmez; ancak ceza miktarının belirlenmesinde dikkate alınabilir.

Yargıtay Kararları ve Hukuki Değerlendirme

Yargıtay, dolandırıcılık suçunun hileli davranışların mağdurun iradesini etkileyerek yanıltılmasını gerektirdiğini vurgulamıştır. Hile, mağdurun kanmasını ve menfaati rızasıyla faile veya göstereceği kişiye teslim etmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır. Bu nedenle, dolandırıcılıkta kullanılan hile, mağdurun malı teslimde rızası olduğu halde, bu rızanın hileli davranışlar sonucu sakatlandığı durumlarda suç gerçekleşmiş olacaktır.

Sazan Sarmalı Dolandırıcılık

Hukuki literatürde geçmeyen fakat halk dilinde “Sazan Sarmalı” olarak adlandırılan suç, dolandırıcılık yöntemlerinden biridir ve genellikle araç alım-satım işlemlerinde kullanılan bir taktiktir. Bu suçun temel amacı, dolandırıcı tarafından kurulan aldatmaca ve hileli yöntemlerle mağdurları kandırmak ve maddi çıkar elde etmektir.

Aşağıdaki tabloda “Sazan Sarmalı” araç (oto) dolandırma yöntemi, aşamalarıyla bilinçlendirme amacıyla hazırlanmıştır. Olaylar ve yöntemler değişiklik gösterebileceği gibi bu tür durumlarda dikkatli olunması önem arzetmektedir.

Aşama Araç Sahibi (Müşteki) Oto Galeri Sahibi (Müşteki)
1. Hedef Belirleme
  • Dolandırıcı şahıs internet üzerinden ilan veren araç sahibini telefon ile arayarak aracı almak istediğini, kendisinin aracı görmeye gelemeyeceğini ve aracı görmeye bir tanıdığını göndereceğini beyan eder.
  • Araca piyasa fiyatının üstünde teklif yaparak araç sahibini satışa ikna eder.
  • Kendisiyle abi, enişte, amca gibi samimi bir hitapta bulunmasını ister.
  • Dolandırıcı Şahıs, araç sahibinin bulunduğu bölgede faaliyet gösteren oto galericiyi kendisine 2. Hedef olarak seçer.
  • Oto galericiyi telefon ile arayarak paraya sıkıştığını ve aracını değerinin altında satmaya çalıştığını beyan ederek oto galericiyi aracı satın almaya ikna eder.
  • Aracı akrabası ile göndereceğini ve fiyat konusunda konuşmamalarını, aksi durumda satışın iptal olacağını beyan eder.
2. Buluşma ve Anlaşma
  • Dolandırıcı şahıs tarafından fiyat konuşmamaları yönünde ikna edilen şahıslar bir araya gelir, araca bakılır.
    Ancak taraflar birbirleriyle konuşmaz.
  • Oto galerici aracı beğenir ve dolandırıcı şahıs ile anlaşır.
  • Dolandırıcı şahıs her iki tarafı da Noter’e yönlendirerek, aracın devir işlemlerinin başlamasını ister.

3. IBAN ve Para Transferi
  • Dolandırıcı, şahıs araç sahibinden IBAN bilgilerini alır ve parayı göndereceğini beyan eder.
  • Oto galerici; Dolandırıcıya veya hesapçıya ait (diğer şüpheli), IBAN numarasını verir ve araç parasını
  • bu hesaba göndermesini ister.
  • Oto galerici, dolandırıcıya (hesapçı) ait hesaba parayı gönderir. Para hesaptan çekilene kadar
  • dolandırıcı şahıs tarafından paranın havuzda olduğu hesaba geçmediği bahaneleri ile oyalanır.
4. Devir İşlemleri
  • Noterde devir işlemlerine başlanır. Ancak her iki tarafta karşısındakini, dolandırıcının akrabası/arkadaşı olduğunu düşünür.
  • Araç sahibi hesabına para geçmemesi sebebiyle aracın devrini vermez.
  • Şüpheli Şahıs tarafından para hesaptan çekilir, şüpheli telefonu kapatır ve oto galerici dolandırıcı şahsa ulaşamaz.
5. Sonuç ve Bildirim
  • Araç sahibi ve oto galerici, dolandırıcı şahsa ulaşamadığından araç devri gerçekleşmez.
  • Konu 112 Acil Yardım Hattına bildirilir.
  • Notere Polis ekipleri intikal ettiğinden olayın dolandırıcılık konusu olduğu anlaşılır ve Cumhuriyet Savcısı talimatı ile adli tahkikata başlanır.

Suçun Kriminal Yönü ve İştirak İradesi

Suç kapsamında, dolandırıcının hileli yöntemlerle mağduru kandırması ve maddi çıkar elde etmesi durumunda, altındaki imza veya yazıların gerçekten faille ilişkisinin olup olmadığı kriminal açıdan araştırılmalıdır. Özellikle, dolandırıcı başkasının hesap numarasını kullanarak mağdurun gönderdiği parayı başka bir kişiye çektirmişse, bu durumda çeken kişi ile fail arasındaki iştirak iradesi tartışılmalıdır. Çekilen kişi, fail tarafından kandırılmış olabilir, bu nedenle iştirak iradesi değerlendirilmelidir.

Fail, internet üzerinden dolandırma işlemi gerçekleştirirken, mağdur olan kişi, gönderdiği parayı başkasından alıp tekrar fail tarafına göndermişse, suç, parayı alan üçüncü kişiye karşı değil, failin hilesine maruz kalan mağdura karşı işlenmiş olacaktır. Bu durum, “muhatabiyet kuralı” olarak adlandırılabilir ve suçun, failin hilelerine maruz kalan ve iradesi sakatlanan kişiye karşı işlendiği kabul edilir.

Zincirleme Suçlar ve İçtima İlkesi

Türk Ceza Kanunu’nun 43/1. maddesi uyarınca, aynı suç işleme kararıyla bir hükmün birden fazla kez ihlal edilmesi durumunda zincirleme suça ilişkin hükümler uygulanır. Aynı şekilde, 43/2. maddeye göre de aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Zincirleme suçun tespitinde önemli olan, sanığın hileli hareketlerini aynı anda bütün mağdurlara yönelip yönelmediğidir.

Bu çerçevede, fail aynı suçu işleme kastıyla farklı zamanlarda aynı mağdura karşı birden fazla kez hileli hareketler sergilerse veya aynı anda birden fazla kişiye aynı sözleri söyleyerek onları kandırırsa, zincirleme dolandırıcılık suçu oluşacaktır. Aynı anda yapılan ilan üzerine mağdurun gönderdiği parayı çekip, daha sonra başka bir zaman diliminde aynı kişiden hileli hareketlerle para alırsa, bu durumda zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.

İştirak Hükümleri ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Fail, birlikte suç işleme kararı çerçevesinde mağdurun gönderdiği parayı çeker ve bu paradan kendisine pay alırsa, her iki fail de iştirak hükümleri çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık suçundan sorumlu olacaktır.

Yukarıda açıklanan konular, Türk Ceza Kanunu’na hâkim olan ilkelere dayanmaktadır ve gerçek içtima ilkesini yansıtmaktadır. Ancak, belirtilen istisnalar dışında, her bir suç için ayrı ceza hükümleri uygulanacaktır.

Dolandırıcılık Suçunun Cezai Yaptırımları

Türk Ceza Kanunu Madde 157, dolandırıcılık suçunun basit hali için 1 (bir) yıldan, 5 (beş) yıla kadar hapis ve 5000 (beş bin) güne kadar adlî para cezasını öngörmektedir.

Nitelikli Hallerde Cezai Artırım

Dolandırıcılık suçunun basit veya nitelikli halinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda, ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda ise ceza bir kat artırılmaktadır (TCK Madde 158/3).

Nitelikli Hâllerin Çeşitliliği

TCK Madde 158, dolandırıcılık suçunu nitelikli kılan birçok durumu içermektedir. Mağdurun niteliği, failin saiki, kullanılan araç ve yöntemler ile failin amacına yönelik farklı nitelikli haller düzenlenmiştir. Nitelikli hallerin sayısı ve kapsamı, suçun basit halinin işlenmesini neredeyse imkânsız hale getirmiştir.

Hukuki Yarar ve Suçun Özelliği

Dolandırıcılık suçuyla asıl olarak korunan hukuki yarar, kişilerin malvarlığı değerleridir. Ancak, suç aynı zamanda kişilerin irade özgürlükleri ve hukuksal işlemler sırasındaki iyi niyetlerini de korumaktadır. Suçun temel özelliği, hileli davranışlarla bir kişiyi aldatıp mağdurun malvarlığını, fail veya üçüncü bir kişi yararına tasarrufta bulunmasıdır. Bu, ekonomik bir değer taşıyan taşınır ve taşınmaz malların yanı sıra alacak hakları ve fikri hakları da suçun maddi konusunu oluşturabilir.

Mahkeme Yetkisi

Dolandırıcılık suçunun basit hali ile TCK Madde 159’daki daha az cezayı gerektiren hali açısından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi iken, nitelikli dolandırıcılık suçu açısından görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

Bu çerçevede, dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nda detaylı bir şekilde düzenlenmiş olup, cezai yaptırımların ciddiyeti ve nitelikli hallerin çeşitliliği suçun caydırıcılığını artırmaktadır.

Sonuç

Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu Madde 157 tarafından hileli davranışlarla bir kişiyi aldatıp, zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye verilen cezayı içermektedir. Hile kavramı, bir kişinin aldatılmasına neden olan tüm düzenlemeleri kapsar. Bu suç, malvarlığı üzerine haksız tasarrufta bulunmayı amaçlar ve hileli davranışların mağdurun iradesini etkileme gerekliliğini taşır.

Medyada adından çokça bahsedilen “Sazan Sarmalı” adlı dolandırıcılık yöntemi, araç alım-satım işlemlerinde kullanılan bir taktiktir. Bu suç, dikkatsiz araç sahipleri ve oto galeri işletmecilerini hileli yöntemlerle kandırmayı amaçlar. Suçun önlenmesi için dikkatli olunması, iletişimdeki belirsizliklere karşı tetikte olunması ve şüpheli durumların hemen yetkililere bildirilmesi önemlidir.

Dolandırıcılık suçu, cezai yaptırımlar açısından Madde 157’de belirtilen ceza miktarlarına tabidir. Nitelikli hallerde, suçun işlenme şekline bağlı olarak cezada artış öngörülmüştür. Mahkeme yetkisi açısından, basit dolandırıcılık suçu Asliye Ceza Mahkemesi’ne, nitelikli dolandırıcılık suçu ise Ağır Ceza Mahkemesi’ne aittir.

Sonuç olarak, dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nda detaylı bir şekilde düzenlenmiş olup, hileli davranışların ciddiyeti, suçun zarar unsuru ve cezai yaptırımların caydırıcılığıyla birleşerek adaletin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Hukuk sistemi, bu suçla mücadelede etkin bir rol oynamakta ve suçun işlenmesini zorlaştırmaktadır.

Önemli Linkler

Sıkça Sorulan Sorular

Dolandırıcılık Nedir?

Dolandırıcılık, hileli davranışlarla bir kişiyi aldatıp, zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye verilen cezayı içeren bir suçtur.

Dolandırıcılık suçunda geçen “hile” kavramı neyi ifade eder?

Hile, bir kişinin aldatılmasına, yanıltılmasına yol açan düzenlemeleri içerir. Dolandırıcılık suçu için, hileli davranışlar mağdurun iradesini etkilemelidir.

“Sazan Sarmalı” terimi neyi ifade eder?

“Sazan Sarmalı,” genellikle araç alım-satım işlemlerinde kullanılan dolandırıcılık taktiklerinden biridir. Bu yöntemle dolandırıcılar, araç sahiplerini ve oto galeri işletmecilerini hileli yöntemlerle kandırmayı amaçlar.

Dolandırıcılık suçu için öngörülen cezalar nelerdir?

Türk Ceza Kanunu Madde 157, dolandırıcılık suçu için 1 ila 5 yıl arasında hapis ve 5000 güne kadar adlî para cezasını öngörmektedir.

“Sazan Sarmalı” dolandırıcılık yöntemi nasıl işler?

Dolandırıcılar, sahte hikayelerle araç sahiplerini ve oto galeri işletmecilerini kandırarak araçların satışını gerçekleştirir. Bu süreçte, hileli yöntemlerle mağdurları kandırıp maddi çıkar elde etmeyi amaçlarlar.

Dolandırıcılık suçunda iştirak hükümleri nasıl işler?

Eğer bir kişi dolandırıcının hilesiyle mağduru kandırıp para çeker ve bu paradan kendisine pay alırsa, her iki fail de iştirak hükümleri çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık suçundan sorumlu olacaktır.

Dolandırıcılık suçu için zararın belirli olması neden önemlidir?

Dolandırıcılık suçu için zararın belirli veya belirlenebilir olması şarttır. Malvarlığı üzerinde gerçekleşen artış veya azalış, ekonomik nitelikte bir zararın varlığını göstermelidir.

Call Now Button+90 506 718 39 25